Kötü fast-food ve ayak kokuları arasında otobüsle 400 km. yol teptim. | Open Subtitles | و لقد قطعت لتوي 250 ميلاً على متن حافلة و الذي تفوح منه رائحة الوجبات السريعة و الأقدام النتنه |
Eğer fast-food çalışanları yerine fast-food yiyorsa sorun yok. | Open Subtitles | إن كانَ يأكل الوجبات السريعة بدلاً من موظفي الوجبات السريعة، فأنا موافق. |
Bu tavuklar ülkedeki 15 fast-food restoranına gidiyor. | Open Subtitles | شرائح الدجاج تلك ستذهب إلى 15 مطعم للوجبات السريعة بالمنطقة |
Birkaç fast-food lokantası açarak başladı yakında alışveriş merkezi açarak devam edecek. | Open Subtitles | ابتدأ بقليل من مطاعم الوجبات السريعه ثم انتقل الى مراكز التسوق |
Her kötü adam yakaladığımızda fast-food yiyebilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا الحـصول على وجبات سريعة في كـل مـرة نـطرد فيها الأشخاص السـيئين؟ |
Bu fast-food. | Open Subtitles | إنه طعام جاهز. |
Öyleyse büyük ihtimalle kurban fast-food tarzı bir yerde çalışıyordu. | Open Subtitles | لذا هناك a فرصة جيدة الضحيّة عَملتْ في a مفصل طَعام جاهزِ. |
Ama seni uyarıyorum... bir daha asla fast-food endüstrisinde çalışmayacaksın. | Open Subtitles | لن تعملي أبدًا في صناعة الوجبات السريعة مجددا |
Uzun mesafeli telefon servisi de sadece fiyat, fiyat, fiyat üzerinden satıldı; sadece ürünler değil, servisler de, değer bazlı fiyatlandırmasıyla fast-food restoranları, hatta internet bile hammaddeleşiyor. | TED | الإتصالات الخارجية تم بيعها حسب السعر، السعر، السعر. مطاعم الوجبات السريعة مع كل قيمتها السعرية. وحتى الإنترنت تم تسليعها ليس مجرد بضائع، بل خدمات أيضاً. |
Benim olaya bakışım ise şu şekilde, eğer okulunuzda çatal bıçak yoksa eyalet nezdinde fast-food'u destekliyorsunuz. Çünkü elle o yeniyor. | TED | والطريقة التي أنظر بها لهذا، إن لم يكن لديك سكاكين وشوك في مدرستك، فأنت تؤيد هذا، من مستوى الولاية، الوجبات السريعة. لأنها تحمل في اليد. |
fast-food'un normal rutininiz olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن الوجبات السريعة هي المعتادة هنا |
- Knute fena fast-food tüketiyormuş. | Open Subtitles | أكل الكثير من الوجبات السريعة |
Mösyo Marcel'in Pelikan Paketi öyle menüsünden istediğinizi seçebileceğiniz fast-food restoranlarına benzemez. | Open Subtitles | "باقة البجع" للسيد (مارسيل). ليست كمطعم للوجبات السريعة. حيث تختار ما تريد من قائمة. |
İlk olarak öğrendiklerim doktorumun ofisinde (Kahkahalar) yedi farklı fast-food restoranıyla Sorumlu Tıp Hekimleri Komitesi arasında geçen bir dava hakkında okuduklarımdandı. | TED | في البداية عرفت عنها من خلال دعوى قضائية قرأت عنها في مكتب طبيبي الخاص ( ضحك ) و قد كانت بين لجنة الأطباء للطب المسؤول .و سبع مطاعم مختلفة للوجبات السريعة |
Jai, intihar etmek için yeniden zevkle ısıttığın bu tavuk kanatlarını hangi sağlık dostu fast-food'çudan aldın acaba? | Open Subtitles | "الأمر أشبه بإدارة "هنري الخامس لسلسلة مطاعم للوجبات السريعة (ـ إنه مكان جميل، دكتورة (فليتشر ـ هذا صحيح كيف علمتي أن القمامة ستكون ملقاة في الشارع |
Ezik biriydim. Uyuşturucu, seks ve fast-food. Sefil bir haldeydim. | Open Subtitles | لقد كنت فاشل, كل تلك المخدرات و العلاقات, وتلك الوجبات السريعه, لقد كنت تعيس جداً |
Bu bir fast-food dükkanı, ya da berber değil. | Open Subtitles | لقد كان محل وجبات سريعة ليس محل حلاقة |
Jon, boktan bir fast-food restoran işletiyorsun. | Open Subtitles | جون، أنت المديرَ a goddamn مطعم طَعام جاهزِ! |
Yerli lokantaları var, fast-food ortaklığı, bu tarz işler. | Open Subtitles | يملك بعض المطاعم المحلية مطاعم وجبات سريعة، ذلك النوع من المطاعم |