"faydası olmaz" - Traduction Turc en Arabe

    • لن يساعد
        
    • لا يساعد
        
    • لا فائدة
        
    • لن يفيد
        
    • لن يُساعد
        
    • لن ينفع
        
    • لا جدوى
        
    • لَنْ يُساعدَ
        
    • فلن تصبح
        
    • لن يكون ذا فائدة
        
    • أي خير
        
    • أفضل صِفاتِنا
        
    • خير يمكن أن
        
    • سيساعد هذا
        
    Sanırım bunların terk edilme sorunlarına bir faydası olmaz, ne dersin? Open Subtitles في الغالب هذا لن يساعد مشاكلك بخصوص التعرض للهجر، أليس كذلك؟
    - Bunun faydası olmaz. Open Subtitles ذلك الهراء لن يساعد معاملة الإمرأة كالأميرة
    Ne yazık ki, bu bilginin bu kadına artık bir faydası olmaz ama onun ailesi için çok ciddi ve büyük etkileri olabilir. TED وبالتالي مع الأسف، هذا لا يساعد هذه المرأة، لكن لديه آثار حادة، عميقة إن صح التعبير، على عائلتها.
    Gittiğin yere sırlarını götürmenin bir faydası olmaz. Open Subtitles لا فائدة من أن تأخذ أسرارك معك وأنت راحل ثق بي
    Otoimmün hastalığı ilerlemişse, bilinen tedavilerin faydası olmaz. Open Subtitles إن كان مرضها المناعي متطوراً هكذا فالعلاج التقليدي لن يفيد
    Aşırı tepi göstermenin bir faydası olmaz. Open Subtitles المُبالغة فى رد الفعل لن يُساعد.
    Bunun faydası olmaz Nick, biliyorum, bu fayda etmez, Nick. Open Subtitles هذا لن ينفع نيك أعرف،هذافقط لن ينفع، نيك
    Çığlık atmanızın bir faydası olmaz, bayan Preston. Open Subtitles . لا جدوى لكى من الصراخ , يا سيدة بريستون
    Eğer zaman yeniden başlamazsa kapıya dayanmış bu masanın pek bir faydası olmaz. Open Subtitles إذا وقتِ لا يُعيدُ نفسه، هذه المنضدةِ ضدّ ذلك البابِ لَنْ يُساعدَ كثير.
    Hayır, faydası olmaz. Yani, bu zaten yeterince heyecan verici. Open Subtitles لا , ذلك لن يساعد اعني يجب ان اكون متحمس من الآن
    Eğer ayna sendromu olmadığını varsayarsak, o zaman gebeliğini sonlandırmanın karaciğere bir faydası olmaz. Open Subtitles إن افترضنا أنها غير مصابة بمتلازمة المرآة فإجهاض الجنين لن يساعد كبدها
    Evet, eğer bir planımız olmazsa bunun da kimseye bir faydası olmaz. Open Subtitles إذا لم يكن لدينا خطة فهذا لن يساعد أي شخص آخر
    Ağlamanın kimseye faydası olmaz. Open Subtitles البكاء لا يساعد أحد على فعل شيئ
    Bunu yapabilirsiniz. Ama size bir faydası olmaz, değil mi? Bu işe ihtiyacım var Bayan Russell Open Subtitles يمكنك فعل ذلك، لكنه لا يساعد أحد
    Deliriyorum. Ama bunu anlatmamım hiçbir faydası olmaz. Open Subtitles لقد جننت لكن لا فائدة من إعلامكم جميعاً
    Onu bulmanın bir faydası olmaz, oğlum. Open Subtitles لا فائدة من العثور عليها الأن يا ولدي
    Hanımım, önceden de söyledim, sormanın faydası olmaz. Open Subtitles . سيدتى , أخبرتك قبل ذلك ، السؤال لن يفيد معه
    Dünyanın bütün parasını da toplasan Eric'e faydası olmaz artık. Open Subtitles مال العالم بأسره لن يُساعد (إيريك) الآن
    Bunlar birbirlerine çok bağlı olduğu için tek bir kavganın faydası olmaz. Open Subtitles هؤلاء الإثنان متعمقون جداً بالعلاقة وشجار واحد لن ينفع معهم
    Elbette, ama adamın hiç iz bırakmadan nasıl o odadan çıktığına açıklık getiremezsek bunun bize bir faydası olmaz. Open Subtitles ‫نعم، لكن هذا لا جدوى منه بدون تفسير ‫كيف خرج من الغرفة دون أن يترك أثر
    Arttırmanın da faydası olmaz. Open Subtitles lt لَنْ يُساعدَ كثير لتَحسينه.
    Kaç kez söyledim, okuyamayan bu aptal çocukla zaman geçirmenin sana bir faydası olmaz! Open Subtitles لقد قلت لك من قبل إذا أمضيت وقتك تلعب مع ذلك الفتي الغبي فلن تصبح شيئاً
    Pantolonumun içinde bir şey var, ama bu numarada bir faydası olmaz. Open Subtitles لديّ شيء في بنطالي لكنّه لن يكون ذا فائدة في هذه الخدعة بالذات
    Söylemem, Başkan Hanım çünkü bir faydası olmaz. Open Subtitles لا أستطيع يا سيادة الرئيسة لأنّ ذلك لن يجلب أي خير
    Bunun bize bir faydası olmaz. Open Subtitles وهذا لا يظهرُ أفضل صِفاتِنا
    Bunun kimseye faydası olmaz. Open Subtitles لا خير يمكن أن يأتي منه
    faydası olmaz mı? Open Subtitles هل سيساعد هذا ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus