Yeşil Bölge'deki kadın ve çocukları öldürmekten daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل أكثر من قتل النساء والأطفال في المنطقة الخضراء |
aslında derin öğrenme bundan daha fazlasını yaptı. | TED | في الواقع التعلم العميق قد فعل أكثر من هذا |
Sanırım erkenden yatmanı istemekten daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | اعتقد انه فعل اكثر من جعلك تذهب للسرير مبكراً |
- Eğitimime başlamaktan fazlasını yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل اكثرمن تدريبي |
Ama dayanmaktan fazlasını yaptı. | Open Subtitles | لكنها فعلت أكثر من مُجرد الصمود أمام تلك الصعوبات |
Bu defa bahisçi de parmaklarını kırmaktan fazlasını yaptı. | Open Subtitles | وهذه المرة قام وكيل المراهنات بأكثر من مجرد كسر أصابعه. |
Evet, CMR'i etkinleştirmek, yerini belirlemekten çok daha fazlasını yaptı galiba. | Open Subtitles | أعتقد أن تفعيل المعالج فعل أكثر من مجرد تحديد موقعه |
Binbaşı Marquis kaçmaktan fazlasını yaptı. | Open Subtitles | الرائد ماركويز فعل أكثر من الهرب |
Aslında, bundan daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | في الحقيقة فعل أكثر من هذا |
Bundan daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | فعل أكثر من ذلك. |
Hatta çok daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | في الواقع، لقد فعل أكثر بكثير من ذلك |
Ama birgün, altı yıl önce bir adam bundan fazlasını yaptı. | Open Subtitles | لكن في احد الايام، قبل ستة اعوام رجلاً فعل اكثر من ذلك |
- Eğitimime başlamaktan fazlasını yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل اكثرمن تدريبي |
- Phoebe kaydedilir. - Ben, dostum daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | . (لقد أنقذت (فيبي . لقد فعلت أكثر من هذا يا صديقي |
Sekiz yıldır ama çalışmaktan daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | -ثماني سنوات، لكن ... لقد فعلت أكثر من ذلك بكثير. لقد أدارات المكان عملياً بمُفردها. |
Ancak bu dev kızgın kaya sütunu İzlanda'daki kaplıcaları ısıtmaktan çok daha fazlasını yaptı İzlanda'nın kendisini yarattı. | Open Subtitles | لكن هذه الريشة الضخمة الصخرية فائقة الحرارة تقوم بأكثر من مجرد تدفئة موارد آيسلندا الساخنة فهي أيضاً أنشأت آيسلندا نفسها. |