felsefi kahvaltı kulübünün üyeleri buna katılmadı. | TED | رفض أعضاء نادي الإفطار الفلسفي هذه الفكرة. |
felsefi kahvaltı kulübü, birlikte çalışarak bunu değiştirdi. | TED | غيّر نادي الإفطار الفلسفي هذا عن طريق العمل الجماعي. |
felsefi kahvaltı kulübünün üyeleri, Britanya Derneği de dahil olmak üzere, birkaç yeni bilimsel dernek oluşturulmasına yardımcı oldu. | TED | وقد ساعد أعضاء نادي الإفطار الفلسفي في إنشاء عدد من المجتمعات العلمية الجديد، من بينها الجمعية البريطانية. |
Yani, felsefi kahvaltı kulübü, modern bilim adamının icat edilmesine yardımcı oldu. | TED | لذلك فقد ساهم نادي الإفطار الفلسفي في تكوين العلماء المعاصرين. |