Clementine'in esas ilgisi ve odaklandığı konu açıklanamayan fenomenleri araştırıp izini sürmekti. | Open Subtitles | اهتمام كليمنتاين المستمر وتركيزها الأساسي كان تتبع وفحص الظواهر التي تدحض المنطق |
Bütün fenomenleri araştırmaya başladık. | TED | وقد بدأنا في إستكشاف كل أنواع الظواهر الأخرى. |
70'lerin başında psişik araştırma programına başladık, psişik fenomenleri araştırıyorduk, beş yıl kadar sonra KGB benzer çalışmalar yürüttü. | Open Subtitles | بدأنا ببرنامج البحث المتخصص في السبيعنيات بدراسة الظواهر الغريبة بعد خمسة سنوات قامت وكالة الأمن القومي ببحوث مماثلة |
Özellikle yeni fenomenleri araştırırken. | Open Subtitles | خصوصاً عندما يتحققون من ظواهر جديدة |
Vikingler gibi çetin halklar bile... doğal fenomenleri açıklamak için, doğa üstü varlıklara inandılar. | Open Subtitles | (لدرجة أن حتى أناس بقوة (الفايكنغ آمنوا بموجودات خارقة للطبيعة ليستطيعوا تفسير ظواهر طبيعية |
Kimin dünya çapındaki sosyal ve kültürel fenomenleri araştırıp spora vakti olur? | Open Subtitles | حسنا, ومن لديه الوقت للبحث بـ الظواهر الاجتماعية والثقافية في جميع أنحاء العالم والعمل بها؟ |
Paranormal fenomenleri ve büyücülükle ilgili bulabildiğim her şeyi okudum ve - | Open Subtitles | رايت كل شيء حول الظواهر الغير طبيعية ، حول... اسس |
Adım Max Fenig. Ulusal Uçan fenomenleri Araştırma Komitesi, NICAP'tanım. | Open Subtitles | أنا " ماكس فينج " من اللجنة الوطنية لتحقيق الظواهر الجوية |
Başımı derde sokmak pahasına da olsa, öyle sanıyorum ki, Vikingler'i korkutan doğal fenomenleri, çok daha iyi anlayabiliriz. | Open Subtitles | عند خطر إقحام نفسي في متاعب أعتقد بأننا نستطيع أن نفهم أكثر بكثير من الظواهر الطبيعية ( التي روّعت (الفايكنغ |
Bence, sosyal ağları ve onların nasıl oluştuğunu ve işlediğini anlamak sadece sağlık ve duyguları değil şunları da anlamamıza yardımcı olur cinayet ve savaş gibi diğer fenomenleri ve bankaya güvenmedikleri için halkın tüm parasını çekmesi gibi ekonomik fenomenleri ve borsa düşüşleri ve icatların benimsenmesi ve ürün adaptasyonunun yayılması gibi. | TED | أعتقد أن فهم الشبكات الإجتماعية وكيف تتشكل وتعمل، يمكن أن يساعدنا، ليس فقط في الصحة والمشاعر، بل لكل أنواع الظواهر مثل الجريمة والرفاهية والظواهر الإقتصادية مثل إفلاس البنك وإنهيار الأسواق وتبني الإبتكار وإنتشار تبني المنتجات "شراؤها". |
Bu üç proje, çok basit bilimsel fenomenlere dayanmaktadır. Manyetizma, ses dalgaları ya da bir maddenin fiziksel özellikleri gibi. Ve benim yapmaya çalıştığım şey bu fenomenleri kullanmaya çalışmak ve bunları şiirsel ve görünmeyen yanlarını göstermek ve böylece izleyiciyi bir dakika duraksayıp bizi çevreleyen güzellikleri görmesini sağlamaktı. | TED | هذه المشاريع الثلاثة، كانت تعتمد على شيء غاية في البساطة الظواهر العلمية، مثل المغناطيسية، الموجات الصوتية، أو مثل هنا، الخصائص الفيزيائية لمادة ما، وما أحاول القيام به هو أني أسعى إلى استخدام هذه الظواهر وأن أبينهم بطريقة شعرية وخفية، و ثم دعوة المشاهد إلى التوقف للحظة والنفكير في كل الجمال المحيطة بنا بشكل مستمر |