"fermuarı" - Traduction Turc en Arabe

    • السحاب
        
    • سحّاب
        
    • السحّاب
        
    • سحاب
        
    • سحابه
        
    • السحّابة
        
    • السوستة
        
    • السوسته
        
    • سوستة
        
    Fermuarı söktüm, bu sayede kendi başına pantolonunu indirip giyebilecekti. TED قُمت بازالة السحاب ليتمكن من سحبه للأعلى والأسفل بنفسه.
    Üstünü değiştirirken, Fermuarı çekme kısmı gelene kadar balkonda bekletirdi beni. Open Subtitles أينما تغير ملابسها, كانت تجعلني أنتظر في الشرفة حتى يأتي وقت إغلاق السحاب
    - Fermuarı aç. - Normal bir şey giy sen de. Open Subtitles ـ ارفع السحاب ـ لما لا ترتدي الملابس العادية
    Fermuarı aç, işe, kapa. Müthiş bir hızla kendinizi buradan dışarı atıyorsunuz. Open Subtitles افتح سحّاب البنطال واقضِ حاجتك وأقفله وفي وقت قصير تكون منتهياً
    - Fermuarı çekmeme yardım etmek ister misin? Open Subtitles اتريدين مساعدتي برفع السحّاب
    Ve Rusty, karın eli kulağında o yüzden sana bir ev lazım, Fermuarı olmayan bir eve. Open Subtitles و روستي ستبدأ تثلج، في أي يوم من الأن وستحتاج لمنزل كما تعرف، بدون سحاب
    Hem de Fermuarı açık ve elleri meşgulken. Open Subtitles سحابه مفتوح و أيديه من ناحية أخرى مشغولة
    Peki Bay Kloster'ın pantolon Fermuarı kapalı mıydı? O anda evet. Open Subtitles السحّابة على ملابس السّيدِ Kloster الداخلية هَلْ غَلقَ؟
    Neredeyse Fermuarı kapatabiliyorum. Open Subtitles استطيع تقريبا ان اغلق سوستة الفستان الاحمر انا تقريبا رفعت السوستة الى الاعلى
    Fermuarı indirikten sonra, geri kaldırmamı bekleyemezsin! Open Subtitles بعد أن أنزلت السحاب لا تتوقعين مني أن أرفعه
    Fermuarı açmanın zamanı geldi. Open Subtitles فقد حان الوقت لفك السحاب. أنت مستعد؟ نهم..
    Fermuarı zorlama. Open Subtitles أمي، يجب أن تكوني رقيقة مع السحاب
    Fermuarı eskimiş, tam güvenliğin önünden geçerken açılıvermiş. Open Subtitles السحاب كان سيء و انفتحت أمام الأمن
    Ellerim şişmiş, o yüzden Fermuarı açamıyorum. Open Subtitles يدي متورمة، لا أستطيع فتح السحاب
    Yani, Fermuarı kim sevmez, öyle değil mi? Open Subtitles اعني, من لا يحب السحاب , أليس كذلك؟
    8000 dolarlık gelinliğimin Fermuarı bozuldu, sağdıçlar, nedimelerime asılıyor, büyükannem baştan aşağı yanıklarla kaplı, babamın dizi zedelendi. Open Subtitles السحاب الموجود في فستاني ذو 8000 دولار معطوب اصدقاء العريس يتحرشون بوصيفاتي لقد احترقت جدتي من رأسها الى قدميها و ركبة ابي محطمة
    Dur, Fermuarı çekeyim, Fermuarı çekeyim. Open Subtitles هنا، سأغلق السحاب، سأغلقُ السحاب
    Fermuarı açıktı, ben de penisinden örnek aldım. Üzerinde vajinal kalıntı vardı. Open Subtitles سحّاب سرواله مفتوح , لذا قمت بأخذ عيّنة للإختبار من على عضوّه الذكري ، ووجدت آثار لمُشاركة مهبلية.
    Montunun Fermuarı bozuktu, ben de ona önemli olmadığını çünkü alt tarafı sokağın karşısına gideceğimizi söylemiştim. Open Subtitles سحّاب معطفها كان مكسورًا وأخبرتها أن ذلك لا يهم لأننا سنعبر الطريق فحسب
    Hallederiz Fermuarı. Open Subtitles حسنًا ، مع السحّاب
    Bu şeyin Fermuarı yok McGee. Open Subtitles (حسنا، ليس الأمر كما لو كان هنالك سحاب (ماكغي
    Fermuarı aynı senin denetleme sınıfnda Randy'nin fermuarını yırttığın şekilde yırtılmış. Open Subtitles سحابه فُتح بقوّة بنفس الطريقة التي مزقتِ فيها سحاب (راندي) بالحجز جورج) لم يُرْد ممارسة الجنس معكِ)
    Boş ver Fermuarı. Open Subtitles حسناً، دعك من السحّابة
    Bu deri veremi değil. Kimse Fermuarı ameliyat edemez. Open Subtitles ليس الذئبة بعضنا لا يحسن استخدام السوستة
    Babam sikkeyi alıp montunun fermuarlı göğüs cebine koyup Fermuarı kapatmış. Open Subtitles إلتقط أبي العمله ووضعها في جيب صدره في الجاكت وقفل السوسته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus