Veya yanlış anlaşılmış dahi fikri, dünyanın onun fikirlerine uymamasından yılmıştır. | TED | أو أن هذه فكرة عبقرية يساء فهمها ، أحس أو أحست بالإحباط من أن العالم لا يتناسب مع أفكاره أو أفكارها |
Kendi fikirlerine sahip Kendinden hayranlarına katkıda bulunarak, daha çok şey vermek istiyor... | Open Subtitles | لديه أفكاره الخاصة هنا التى يريد أن يشارك بها، لذا،ذلك بكثير عليه أن يقدّم نفسه لمعجبيه على هذا الحال. |
Sırları olmayan bir adam ve fikirlerine büyük saygı duyduğum biri. | Open Subtitles | ..شخص ليس لديه أسرار ورجلاً يحظى رأيه بإحترام كبير بالنسبة لى |
Sırları olmayan bir adama ve fikirlerine şahitlerinki kadar saygı duyulan birine ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | تحتاجون لرجل ليس لديه أسرار و آخر رأيه محترم |
Ve hepsi bu adamın fikirlerine dayanıyor 18. yüzyılda bir istatistikçi ve matematikçi olan muhterem Thomas Bayes. | TED | وكلها مبنية على أفكار هذا الرجل، الموقر : توماس بايس، وهو عالم إحصائي و رياضي من القرن الثامن عشر. |
Sen başkalarının fikirlerine evet dersin ancak. | Open Subtitles | أنت الشخص الذي يقول "نعم" لأفكار الآخرين. |
Pek fazlak değil, ama fikirlerine saygım var. Toplantılar burada mı yapıldı? - Bunu okudunuz mu? | Open Subtitles | - ليس كثيراً، لكنّني أحترم آراءه - أقمت بقراءتهم؟ |
Tüm saçma sapan fikirlerine eyvallah çektim acılı pastaya, yağdan yapılma şampanya fikrine yeminini yemek tarifi gibi okumasına bile. | Open Subtitles | كنت مخلص، تحاملتُ مع كل أفكاره الغبية كعكته الحارة، الشامبانيا المصنوعة من الزيتون قراءة عهوده كوصفة طعام |
Senin Homerizmini alıp kendi büyük fikirlerine dönüştürüyor! | Open Subtitles | إنّه يأخذ أفكارك الهومرزمية ويحولها إلى أفكاره الشخصية العظيمة |
Ayrıca Bertrand Russell ile ilgili öne sürdükleriniz... ..onun fikirlerine karşı mantık temelinde oluşturulmuş argümanlar olması gerekirken hepsi karakteri ile ilgili argümanlar. | Open Subtitles | وعلاوة على ذلك دعواك ضد برتراند راسل لم تكن دعوى ضد أفكاره إنما كان السبب |
Evet. Ayrıca senin fikirlerine pek önem verdiğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | و لكن أفكاره الأخرى لن تنفع في أي شيئ |
Şüphe yok ki fikirlerine saygı duyuyor. | Open Subtitles | لا شك أنها تجد أفكاره مقنعة |
Sırları olmayan bir adama ve fikirlerine şahitlerinki kadar saygı duyulan birine ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | ستحتاجون إلى رجل ليس لديه أسرار وإلى شخص يحظى رأيه بإحترام كبير كشاهدين |
Çünkü onun fikirlerine benimkinden daha çok güveniyorsun. | Open Subtitles | لأنه شخص ما الذي رأيه تَأتمنُ طريقاً أكثر مِنْ لغم. |
Herkesin fikirlerine güvendiği tek bir kişi vardı. | Open Subtitles | كان هناك شخصٌ يثق الجميع في رأيه. |
Sırları olmayan bir adam ve fikirlerine büyük saygı duyduğum biri. | Open Subtitles | رجل لا أسرار لديه و شخص رأيه محترم |
Yetişkin planlamacılar, öğrencilerin fikirlerine hayran kaldılar örneğin jöle bileklikten yapılmış bir park gibi. | TED | وقد انبهر المصممون الكبار من أفكار الطلاب أثناء عرضهم لمتنزه مشيد من أساور الجيلاتين |
Yani, çılgın fotoğrafçı fikirlerine karşı, bilirsin, ama benim bir paparazzi olduğumu sanma, onlardan nefret ederim | Open Subtitles | أقصد، بأن لدي تلك أفكار المصور المجنونة ولا أفكر لثانية بأني مجرد بابارازي أنا اكرههم |
Aynı zamanda büyükannen büyük babanın çılgınca fikirlerine karşı daha az tolerans göstermeye başlamıştı. | Open Subtitles | وفي نفس تلك اللحظة والدتك، أصبحت أقل قدرة على تحمل أفكار جدك المجنونة |
Eğer gen-merkezli düşünürsek Richard Dawkins'in fikirlerine geri dönerek genom-merkezli bir görüşe nazaran bu genlerin farklı yapılanmaları sonucunda oluştuuğumuzu düşünebiliriz. | TED | ونحن نفكّر بوجهة نظر محورها الجين-- ربما نعود مجدداً لأفكار ريتشارد داوكينز-- عوضاً عن وجهة نظر محورها الجينوم، والتي هي هياكل مختلفة لهذه المكونات الجينية. |
Talimatlarım olsun yada olmasın, idealleriyle, istediği şeylerle ve ihtiyacı olmayan şeylerle onun Kira'nın fikirlerine sahip bir kişi olduğu anlaşılıyor. | Open Subtitles | بأوامري أو بدونها إنه يملك فهم متبادل لأفكار (كيرا) ونماذجه والأشياء التي يرغب بها والأشياء التي لا يحتاجها |