Onlardan bazılarının bir film için çılgınca bir fikri var, hatta bazıları da bir senaryo karalamıştır, fakat onlardan çoğu sadece coşku içinde hayal üretirler. | Open Subtitles | البعض لديه فكرة مجنون لفيلم والآخر يخربش نص سيناريو لكن أغلبهم واهمون بحماسة |
Kurbanların birinin ailesine ait film için bir kaç şey var | Open Subtitles | هذا مزمع الإستعانة به من أجل الفيلم إحدى أسر الضحايا سمحت لى بإقتراضه |
Bu yeni film için bastırılmış bir reklam. | Open Subtitles | بل هو نوع من الدعاية للإعلان عن الفيلم الجديد. |
Seni onunla tanıştıracağım. film için onu kullanabilirsin. | Open Subtitles | سأعرفك به تستطيعين الاستعانة به في الفيلم |
Oynamak için seçmelerine katıldığım bir film için seçilirsem yapacağım şey bu. | Open Subtitles | هذا ماسأفعله اذا حصلت على اجرة في الواقع ـ لفلم تقدمت له ـ ستفعلين , ستفعلين |
Sanırım bu olay, üzerinde çalıştığınız film için iyi bir malzeme teşkil etmiştir. | Open Subtitles | أنـا متـأكد بـأن هـذا بـحث جيـد للفيلم الذي تــعمل عليه |
Yaklaşık bir ay önce bana geldi, yeni bir film için bir fikri olduğunu söyledi, | Open Subtitles | من حوالى شهر هو جاء الى قال ان عنده فكرة لفيلم جديد |
Bu hafta, şu film için çok önemli bir ses sınavım var ve tam olarak uykumu alamadım. | Open Subtitles | لدي اختبار كبير لفيلم هذا الأسبوع ولم أستطع النوم |
İşte tam da bu yüzden bir film için heyecanlı bir konuyum. | Open Subtitles | هذا ما جعلني موضوعاً مثيراً لفيلم. |
Evet, evet film için bazı röportajlar yapıyordum. | Open Subtitles | أجل، أنا في المدينة للقيام ببعض المقابلات من أجل الفيلم |
- Üstünde çalıştığım film için ses kaydediyordum. | Open Subtitles | ـ كنتَ أسجل صوتاً من أجل الفيلم |
Hepsi film için, tatlım. Hatırladın mı? | Open Subtitles | حبيبى , إنه من أجل الفيلم , أتتذكر ؟ |
Galanın, film için değil, onlar için olduğunu hissettirmeliyiz. | Open Subtitles | سيكون أفضل مؤتمر صحفي عندما تعتقد الصحافة انه ليس عن الفيلم, بل عنهما |
Yeni bir film için iyi bir fikrim var. | Open Subtitles | أنا لدي فكرة عن الفيلم. |
Bu film için çok zaman harcadın. | Open Subtitles | اعرف جيدا الوقت و الجهد الذي استغرقتهم في الفيلم |
Rol aldığım film için bir şey dinlemem gerekiyordu. | Open Subtitles | كان لابد أن أستمع لفلم ألعب دور فيه |
Başka bir Ajan Köpek bulup yolumuza onunla devam etmenin film için daha iyi olacağını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن فقط نعتقد أنه من الأفضل للفيلم إذا نحن فقط تحركنا ونجد لأنفسنا كلب جاسوس آخر. أنا آسفه لذلك. |
Eminim bilmiyorsundur, bu şarkı sırf bu film için yazıldı. | Open Subtitles | أراهن بأنّك لا تعرفي أن السبب النجاح الرئيسي لهذا الفيلم |
film için kızın yaşını değiştirdim fakat bu rol çok önemli, ölenlerin içinde son kişi olduğu için. | Open Subtitles | ، سنغير عمر الشخصية فى الفيلم ، ولكنها أخر مَن قــُتِل من بين الإحدى عشر وهذا يـُعد دوراً هاماً |
film için üzgünüm,... | Open Subtitles | أنا آسف بشأن الفيلم |
film için tanıtıma çağırıyor. | Open Subtitles | إنه يريدني ان اذهب إلى المؤتمر الصحفي من اجل الفيلم |
O film için basketbol takımını düzenleyen adamı tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف الشخص الذي نسق كرة السلة لذلك الفيلم |
Bir adamın karısını oynayacak birini arıyoruz ve sen de film için biçilmiş kaftan gibisin. | Open Subtitles | أجل، هنالك دورٌ لزوجة وستكون مناسبة تماماً للفلم |
Yani mekanımı bir film için mi alt üst ediyordun? | Open Subtitles | هل تعنين بأنكِ خاطرتي بالمجيء لعريني لتعثري على الفيلم ؟ |