"fiyattan" - Traduction Turc en Arabe

    • السعر
        
    • بسعر
        
    • الأسعار
        
    Eğer kopyaları orjinalin yerine aynı fiyattan verebilseydi. Open Subtitles لو استطاع تصريف المزيفة على انها الأصلية وبنفس السعر
    Ama şimdi istersen sana onu eski fiyattan ayarlayabilirim, iyi mi? Open Subtitles ولكن أنت سأدعك تأخذها الآن بنفس السعر القديم
    Eric Lamensoft'a bu fiyattan verdiğini biliyorum. Open Subtitles انا اعرف فى الحقيقة انك اعطيتى هذا السعر لايريك لامونسفت
    Sonra düşüyor. Ve bu çok önemli çünkü pek çok şey önce düşük fiyattan geliyor ve sonra pahalanıyor. TED وبعد ذلك ينخفض. وذلك مهم للغاية، لأن الكثير من الأشياء تصل إلى السوق بسعر ما ومن ثمّ يزيد.
    Planladığın, şişeyi benden çaldıktan sonra, Ciddi bir fiyattan Bana geri satmaktı, değil mi? Open Subtitles كانت الفكرة هي سرقة الزجاجة وإعادة بيعها لي بسعر مرتفع صحيح
    Bize zaman verin onları yüksek fiyattan sattığımızda paranızı geri öderiz! Yeter! Open Subtitles ... لذا سنبيع حينما ترتفع الأسعار . ومن ثمّ سنُعيد إليك أموالك
    Başka yere bakma. Ona bu fiyattan verdin mi vermedin mi? Open Subtitles لا تنظرى بعيدا هل اعطيتيه هذا السعر ام لا؟
    Satın alırken de malzemeleri fiyattan düşeriz. Open Subtitles وبعد ذلك سأقوم بخصم السعر المباع من آلة التصوير
    Bu istenen fiyattan daha az, ama bu bir teklif, ve burayı gerçekten sevdikleri belli, çünkü bu üçüncü kez geri dönüyorlar. Open Subtitles أنه أقل من السعر المطلوب، لكنّه عرض من الواضح أنهم يحبون المكان ، لأن هذه ثالث مره يعودوا فيها
    Azaltılmış fiyat teklifini kabul etmemekle kalmıyorum ayrıca aynı kız ile aynı fiyattan randevu veriyorum. Open Subtitles ليس فقط انا لن اعطيك سعرا مخفضا لكن انا سوف احجز لك ذات الفتاة بنفس السعر
    Sendeymiş, şükürler olsun. fiyattan konuşalım. Open Subtitles هو معك، حمداً للسماء لنتناقش عن السعر إذاً
    Hemen satmaya ihtiyacım var. Satıcıların istediği fiyattan 20 bin dolar ucuz. Open Subtitles أريد إتمام الصفقة بسرعة سأخصم 20 ألفاً من السعر المطلوب
    Yanlışlıkla döktüklerimi fiyattan düşeceğim ve sana tüm bu altı çuvalı 400 Dinar'a satacağım. Open Subtitles ...سأقلل السعر لما سُكِب هنا و سأعطيكِ الستة أجولة.. مقابل ربعمائة دينار
    Bak, şarabımızı birimlerimizi ilerletebilecek bir fiyattan satmamız gerek. Open Subtitles نحن نريد بيع الخمر بسعر حتى يمكننا دفع عجلة الانتاج
    O nedenle ordu, tahılının bir miktarını düşük fiyattan mültecilere satılması ve çektikleri zorluklara yardım edilmesi için ayırıyor. Open Subtitles لذا هو يخصّص بعض الحبوب العسكرية لكي تباع إلى اللاجئين بسعر منخفض لمساعدتهم بصعوباتهم.
    Düşük fiyattan satın aldın. Sonra da grevi durdurup yüksek fiyattan sattın. Open Subtitles تشتريها بمبلغ قليل، توقف الاضراب، تبيعها بسعر مرتفع
    Ama bazen hisse yükselir. O zaman yüksek fiyattan satın almak zorunda kalırsın. Open Subtitles ولكن أحياناً، ترتفع الأسهم وعليك أن تبتاع بسعر السوق الآخر
    Yüksek fiyattan sat, anladım. Ama bunun disko müziği ve DANTE anketiyle ne alakası var? Open Subtitles البيع بسعر عالي، استطيع تفهمه لكن ما علاقته بـ اغاني الديسكو واستطلاع دانتي
    Hisselerini en düşük fiyattan satmak zorunda kalan düzinelerce hissedar bize geliyor. Open Subtitles العشرات من شهود الإدّعاء يتقدّمون للإنضمام، باعوا جميعاً أسهمهم بأبخس الأسعار!
    Artık markadan, fiyattan bahsetmiyor. Open Subtitles لم يعد يتحدث عن الأسعار بعد الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus