| Flemenk hep barış ve aşka gitmeden önceki bir çift ilaç masrafları ama başka bir şey yok. | Open Subtitles | ثنائي من مزوّدي المخدّرات، و قبل السفرة الهولندية كانا يعيشان بسلام و محبّة .لكن لا شيئ آخر |
| Köşedeki Flemenk taklidi resmin... - ...yanındaki dolap. | Open Subtitles | - الدرج بقرب اللوحة الهولندية المزيّفة عند الزاوية |
| Ailesiyle birlikte burada sarayda olan Flemenk bir Baron da kızını araya soktu. | Open Subtitles | وبارون هولندي هنا مع عائلته, وضع أبنته في هذا السباق. |
| Sanki Flemenk bir adamla bir Fransız ferdi kaza pratiği yapıyormuş gibi geliyor, kusura bakmayın ama. | Open Subtitles | يبدوان كرجلين هولندي وفرنسي في مجال الإصابة الشخصية مع كل الاحترام لك. |
| Hikâye kısmını öğrenince ilham gelecek, tıpkı Flemenk Körisi yenen bir akşamdan sonra boktan dolu kasırgasının yağması gibi. | Open Subtitles | ستتدفق الموسيقى مني ككومة كبيرة من الخراء بعد عشاء من "الكاري" الهولندي |
| Sanki Flemenk randevu evi. | Open Subtitles | إنه مثل بيت الدعاره الهولندي |
| Flemenk yavşaklar bu kıtaya ayak bastıkları anda kendilerinin beyaz olduklarına kanaat getirdiler. | Open Subtitles | باللحظة التي وطأ بها أولئك الهولنديين الدَّعَرة هنا وقرّروا أنّهم بِيضْ، وأنتم سود، |
| Sana diyor ki şimdi oraya gidip her bir Flemenk piç kurusunun boğazını kesmemek ve bu gemiyi ateşe vermemek için tek bir sebep bile yok. | Open Subtitles | إنّه يخبركم أنّه لايوجد هناك سبب جيّد واحد، يمنعكم من أن تذهبوا إلى هناك الآن وتشقّوا أعناق كل واحد من أولئك الدعرة الهولنديين. |
| Bana tam da Flemenk öpücüğünü öğretecekti. | Open Subtitles | كانت على وشك أن تعلمني القبلة الهولندية |
| Herkesin tek hediyesi vardır. Benimkiyse taşınabilir Flemenk disk iteleme oyunu. | Open Subtitles | الجميع يحصل على هدية واحدة هديتي هي "شفلبورد هولندي" محمول |
| Sanırım Beethoven Flemenk'ti. | Open Subtitles | أظن بأنه هولندي |