James Foley, 9 Eylül 2001 günü saat 12:24'te zehirli iğne ile öldü. | Open Subtitles | ـ جايمس فولي مات بالإبرة القاتلة ـ في تمام الساعه 12: 24 صباحاً |
Komşu ilçede Karen Foley'nin verdiği bir şikayet dosyası buldum. | Open Subtitles | وجدت شكوى مرفوعة من قبل كارين فولي في المقاطعة المجاورة |
Ayrıca o zamanlar Justin Foley beni sevdiği için okul artık berbat değildi. | Open Subtitles | و لم أفشل في المدرسة أيضاً لدرجة أن جاستين فولي ، أحبني وقتها |
Dedektif Foley, yardımınız için minnettarız ama yasaları uygulamak istiyorsanız | Open Subtitles | "المحقق "فولي نحن نقدر مساعدتك لاكن إذا وقفت أمام المحكمة |
Şimdi tek yapmamız gereken Komutan Foley'nin kayıtlarını kontrol etmek. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله هو تفقد سجلات القائد فوليي الطبية |
T.J. şanslı bir çocuk Bayan Foley ama ara sıra göreyim. | Open Subtitles | نحتاجك ايتها الطبيبة تي.جي فتى محظوظ.. سيدة فولي يجب عليك ان تراقبية |
Foley'in ayrı bir planı vardı gibi gözüküyor, anlıyor musun? | Open Subtitles | فولي , كانت عنده سيارة , لابد وأنه رتب هروبه , أتفهم قصدي |
Eski komutanı ise Little Creek'te. Yarbay William Foley. | Open Subtitles | في الماضي تمركزوا في ممر ضيق القائد ويليام فولي |
Bayan Foley, Margaret'ın Curtin'i sık sık aradığını söylemişti bu tuhaf bir şey değildi. | Open Subtitles | أكدت مدام فولي اتصال مارجريت كورتين المتكرر ولكنه لم يكن غير عادي |
Aslında biz daha çok karısı Margeret hakkında bildiklerinizle ilgileniyoruz, Bayan Foley. | Open Subtitles | نحن مهتمين حقيقة فيما تعرفينه عن زوجته مارجريت، مدام فولي |
Bu sabah, eski polis memuru James Foley'i Water Caddesi Kasabı cinayetlerinin baş şüphelisi olarak gözaltına aldık. | Open Subtitles | ـ في هذا الصباح ـ قبضنا على جايمس فولي شرطي محلي سابق ، في عهدتنا ـ كمشتبه رئيسي في جرائم قتل وواتر ستريت |
Foley Pennsylvania'ya iade edildi. | Open Subtitles | فولي يسلم لبنسلفانيا الولايه تبحث عن حكم بالإعدام |
Pennsylvania ile James Foley arasındaki davada başsavcı görevindeydim. | Open Subtitles | ـ لقد كنت ممثل الإدعاء القيادي في قضية بنسلفانيا ضد جايمس فولي |
Foley'nin cinayet saatlerinde başka yerde olduğunu kanıtlayan tanıkları yoktu çünkü zamanının çoğunu yalnız başına devriyede geçiriyordu. | Open Subtitles | ـ فولي لم يكن لديه حجج غياب لتلك الجرائم لأنه كان شرطي ـ يقود دوريات غير معلومة الوجهة غالباً لوحده |
Water Caddesi kasabı olarak da bilinen James Foley'nin birkaç saat sonra infaz edileceği Waynesburg, Pennsylvania'dayım. | Open Subtitles | ـ حيث جايمس فولي ، شرطي سابق في ولاية نيويورك والذي يعرف أيضاً بسفاح وواتر ستريت ـ قرر أن يعدم خلال ساعات |
Water Caddesi Kasabı, James Foley'nin aynısı olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | ـ وإتضح أنها مطابقة لسفاح وواتر ستريت جايمس فولي |
Jim Foley, suçu kabul edip ceza indirimi yoluna hiçbir şekilde yanaşmadı. | Open Subtitles | ـ جيم فولي رفض المساومة على طلب إلتماس من أي نوع |
Ben de, Jim Foley'nin Water Caddesi Kasabı olmadığını ve suçsuzluğunun kanıtlandığını söylüyorum. | Open Subtitles | ـ وأنا أقول : جيم فولي لم يكن سفاح وواتر ستريت لقد ثبتت براءته |
Orada değilmiş. Henüz Stephen Foley'yi bertaraf edemiyoruz. | Open Subtitles | حسنا ما زلنا غير قادرين على استثناء ستيفن فولي بعد |
Curtin'in karısının Foley'nin evini aramaları aşağı yukarı Foley'nin Afganistan'dan dönmesinden sonra kesilmiş. | Open Subtitles | الاتصالات من زوجة كورتين إلى منزل فوليي لا بد أن تتوقف بعد قدوم فوليي من أفغانستان |
Mcgee, Foley döndükten sonra hastanede vakit geçirmiş mi? | Open Subtitles | ماكغي، هل أمضى فوليي أيا من وقته في المستشفى بعد عودته؟ |