Yani tüm gezegenin çok fazla enerjiye ihtiyacı var ve bu zamana kadar çoğunlukla fosil yakıtları kullandık. | TED | وبالتالي فالكوكب كله يحتاج إلى الكثير من الطاقة، وإلى حد الساعة كنا نستعمل بالأساس الوقود الأحفوري. |
Onun zamanında, fosil yakıtları enerji elde etmek için ve ekonominin gelişmesine katkıda bulunmak için yakmak kabul edilebilirdi. | TED | في وقته، كان حرق الوقود الأحفوري من أجل الحصول على الطاقة ومنح الاقتصاديات فرصة التطور أمرًا مقبولا. |
Öyleyse gelişmekte olan bir ülke olarak insanlara zararlı olan fosil yakıtları kullanmadan gelişebilmek bizim için en iyi yoldur. | TED | لذا، وكبلد نامٍ فإن أفضل اهتمامنا هو تعزيز التطور دون الوقود الأحفوري الذي يؤذي الإنسان في المقام الأول. |
Siz hâlâ fosil yakıtları mı kullanıyorsunuz yoksa kristal füzyonunu keşfettiniz mi? | Open Subtitles | هل مازلتم تستخدمون الوقود الحفرى أو أو اكتشفتم الانشطار الكريستالى؟ |
Siz hâlâ fosil yakıtları mı kullanıyorsunuz yoksa kristal füzyonunu keşfettiniz mi? | Open Subtitles | هل مازلتم تستخدمون الوقود الحفرى أو أو اكتشفتم الانشطار الكريستالى؟ |
Tüm dünyada is karasını ve her gün kullandığımız siyah mürekkepleri üretmek için fosil yakıtları yakan fabrikalar var. | TED | هناك مصانع حول العالم تحرقُ الوقود الأحفوري لإنتاج الكربون الأسود، لصنع الحبر الأسود الذي نستخدمه بشكل يومي. |
fosil yakıtları yakmak eğer çok kötüyse ve bizim varoluşumuzu tehdit ediyorsa nasıl eskisi gibi davranabilirdik? | TED | فإذا كان حرق الوقود الأحفوري سيئاً لدرجة تهدد وجودنا، كيف لنا أن نستمر هكذا دون أيّ تغيير؟ |
Yüz milyonlarca yılda oluşmuş fosil yakıtları tüketiyoruz. | Open Subtitles | ونحن من خلال حرق الوقود الأحفوري المنصوص عليها على مدى مئات الملايين من السنين. |
fosil yakıtları ortadan kaldırmak ulaşım sistemimize müdahale etmek demek ki böylece arabalarımızı, otobüslerimizi ve trenlerimizi kirli enerji yerine elektrikle çalıştırabilelim. | TED | يعني إلغاء الوقود الأحفوري تعطيل نظام النقل لدينا لذا فيمكننا ان نشغل سياراتنا وحافلاتنا وقطاراتنا على الكهرباء بدلاً عن الطاقة الملوثة. |
Geçen yılın sonunda, oldukça dengeli karbon salınımı ile geçen kabaca üç yıldan sonra, bilimsel tahminlere göre küresel salınımlar yeniden artış gösterebilir ve bunun sebebi Çin'in fosil yakıtları tüketimindeki artış, o yüzden gösterdiğim zirveye ulaşamamış olabilirler. | TED | في نهاية العام الماضي، بعد ثلاث سنوات تقريبًا من انبعاثات كربون عالمية ثابتة، اقترحت التوقعات العلمية احتمال ارتفاع المعدلات العالمية مجددًا، ويمكن أن يكون ذلك بسبب الزيادة في استهلاك الوقود الأحفوري في الصين، لذلك ربما هم لم يصلوا إلى تلك الذروة التي أظهرتها في وقت سابق. |
Burada Nightingale'in kutupsal grafiği ilham kaynağıydı, binlerce federal enerji kuruluşuna dair veriyi organize ederek fosil yakıtları yerine yenilenebilir kaynaklara yatırım eksikliğine odaklandım. | TED | هنا، كان (كوكس كومب) "نايتينجيل" هو المُلهم لتنظيم البيانات عن الآلاف من مساعدات الطاقة الفيدرالية، والتدقيق في نقص الاستثمار في مصادر الطاقة المتجددة بدل الوقود الأحفوري. |
Fakat karbon emisyonlarına yükselen ücretler koyarak fosil yakıtlara, toplumlara gerçek maliyetini ödetmek yerine, hükümetlerimiz, dünya çapında yılda 400 ilâ 500 milyar dolarla halkı fosil yakıtları sübvanse etmeye zorluyor. Böylece her türlü fosil yakıt çıkarımı teşvik edilmiş oluyor; dağ zirvesinin yok edilmesi, uzunayak madenciliği, hidrolik kırılma, katranlı kum, katranlı şist, derin okyanus ve kutup sondajı. | TED | لكن بدل وضع رسم مرتفع على انبعاثات الكربون لجعل الوقود الأحفوري يدفع كلفته الحقيقية للمجتمع، حكوماتنا ترغم العامة على دعم الوقود الأحفوري ب400 إلى 500 مليار دولار لكل سنة في جميع أنحاء العالم، وبالتالي تشجيع استخلاص كل وقود أحفوري -- إزالة قمم الجبال، تنجيم لونغوول والتكسير، رمال القار وقطران الصخر الزيتي، الحفر في أعماق محيط القطب الشمالي. |