Tutku duyduğunuz bir konu, hikayesini anlatmak istediğiniz bir insan, hatta kendi fotoğraflarınız... bana neyi savunduğunuzu söyleyin. | TED | فعل عواطفك حول الشخص الذي تريد حكاية قصته. او حتى صورك الخاصة اخبرني مالذي تريده |
Sizin lise ve üniversite fotoğraflarınız da var. | Open Subtitles | الذي يحتوي على صورك منذ المدرسـة وحتى الجامعـة. |
Belki o kıymetli fotoğraflarınız içlerinde ben olmazsam daha iyi görünür. | Open Subtitles | أتعرفين؟ ربما صورك الثمينة ستكون أفضل عندما لا أكون بها |
Dergi kapağına girmek isteyenler fotoğraflarınız yarın sabaha kadar teslim edilmiş olmalı. | Open Subtitles | الآن.. أي شخص يريد أن يظهر على غلاف المجلة يجب أن تكون صوركم جاهزه بحلول الغد |
Hepinizin buradan başarıyla ayrılacağını varsayarsak sizin fotoğraflarınız da bu fotoğraflar arasına katılacak ve resmen Wayward Pines'ın İlk Jenerasyon'unun bir parçası olacaksınız. | Open Subtitles | علىافتراضانكمجميعاستنجحوناليوم ... ستنضم صوركم لهؤلاء الطلبه ... وستصبحون رسميا جزءً |
Silahlı saldırıdan beri fotoğraflarınız her yerde. | Open Subtitles | أعني، منذ حادثة إطلاق النار؟ صورك كانت في كل مكان. |
Bay Eddington, fotoğraflarınız tam olarak neyi kanıtladı? | Open Subtitles | سيد إدنغتون , ما الذي اثبتته صورك بالضبط ؟ |
fotoğraflarınız çekildi ve güvenlik güçlerine... | Open Subtitles | صورك الفوتوغرافية اُخذت ---وأرسلت إلى السلطا. |
Umarım fotoğraflarınız çıkar. | Open Subtitles | اتمنى ان تظهر صورك |
Ama onlarla fotoğraflarınız yok. | Open Subtitles | ولكن صورك لم تُلتقط وأنت معهن |
fotoğraflarınız çıkıyor. Şimdi geliyorum. | Open Subtitles | صورك قادمة |
Şimdiye kadar adadaki her bir polise fotoğraflarınız verilmiştir ve Cartwright başınıza ödül koymuştur bile. | Open Subtitles | كُلّ شرطي في الجزيرة ،لديّه صوركم الآن و(كارترايت) وضع مكافأة على رؤوسكم. |