Francis'i kaybettiğinden beri sana ihtiyacın olduğu anda sana iyi destek verdi. | Open Subtitles | منذ ان فقدتِ فرانسيس وهي تشكل لكِ دعما عظيما , ساعه احتياجكِ |
Malcolm, burada çok ciddi bir durum var ve Francis'i senin de en az bizim kadar sevdiğini biliyorum bu yüzden eğer en ufak bir firin varsa... | Open Subtitles | مالكوم هذا شيء جدي واعرف انك تحب فرانسيس بقدر مانحبه لذلك اذا كانت لديك اي فكرة |
Yani, eğer annem başka birine kızmakla meşgul olursa, mesela bize, ...Francis'i Çalışma Çiftliğine gönderme konusunu unutacaktır. | Open Subtitles | إذن، أمي لن تكون مهتمة بشأن إرسال فرانسيس لكي يعمل في مزرعة ما في حالة كانت غاضبة على أحد ما، مثلنا مثلاً |
Francis'i görmeyi talep ediyor ve kabul edilmediğinde kendisine daha fazla zarar vermekle tehdit ediyor. | Open Subtitles | تطالب برؤية فرانسس وتهدد بأنها لو لم تراه فستؤذي نفسها أكثر. |
Francis'i toplulukta, aşağılayıcı ve utandırıcı bir şekilde küçük düşürmek. | Open Subtitles | أن نصفع فرنسيس بطريقة علنية مؤلمة ومخزية. |
Ve sende sana Francis'i hatırlattıkları için suçluluk duyuyorsun. | Open Subtitles | وانت تشعر بالذنب ، لانهم يذكرونك بفرانسيس |
Francis'i uzun zamandır tanırım, kendisine sevgilerimi gönderdiğimi iletin. | Open Subtitles | لقد عرفت فرانسيس منذ زمن بعيد وأرجو منك أن ترسل له حبي |
Francis'i seçmezsen zaten idam edileceğim. | Open Subtitles | سأكون مقطوعة الرأس أن لم تختارى فرانسيس على أى حال |
Bash'in geri dönmesi, Francis'i kıskançlık ve güvensizlikle zehirledi. | Open Subtitles | .عودة باش زرعت في فرانسيس سم بالغيرة والشك |
Karşılığında, arkadaşım Robuchon'un özel konseye girmesi için Francis'i ikna edeceksin. | Open Subtitles | وفي المقابل، سوف تقنعين فرانسيس لوضع صديقي اللورد روبوتشون في مجلس الاستشاره |
Burada Francis'i daha güçlü bir kral yapmak için varım | Open Subtitles | أنا هنا لجعل فرانسيس ملكا أقوى، وليس أضعف |
Francis'İ etkilemek için çocuğa bakmaya gelenlerden sıkıldım. | Open Subtitles | المتطفلين الذين يعتقدون أنهم سوف يثيرون إعجاب فرانسيس عن طريق الإهتمام بابنه |
Mary, Francis'i bu karardan vazgeçirmelisin. | Open Subtitles | ماري يجب عليك جعل فرانسيس يرى كم هذا خاطئ |
Francis'i ya da diğer çocuklarını sevdiği gibi sevmiyor beni. | Open Subtitles | ليس بالطريقة التي تحب بها فرانسيس أو أي من أطفالها الآخرين |
Francis'i seçmene üzüldüm... zayıf, beceriksiz bir kralı... | Open Subtitles | يحزنني انكِ اخترتي فرانسيس ملك ضعيف ومختل |
Sınırı aşarsa ne olacağına dair Francis'i uyardım sadece. | Open Subtitles | بالكاد حذرت فرانسيس من عواقب ستحدث لسلالته لو خُلّع من العرش |
Eğer ifade verirse hapisteyken bazı şeyleri yaptığımı söylerse benim Francis'i zehirleyebileceğimi gösterir. | Open Subtitles | اذا شهدت بأنني نظمت كل هذا من خلف القضبان سيظهر ذلك بأنه كانت لدي القدره على تسميم فرانسيس |
Francis'i ben de sizin kadar kurtarmak istiyorum inan bana. | Open Subtitles | أريد أن أنقذ فرانسس بقدر رغبتك في أنقاذه. |
Francis'i yüzüstü bırakmak bir seçenek değil. | Open Subtitles | خذلان فرانسس ليس خياراً متاحاً. |
Girls Gone Wild'ın yapımcısı Jul Francis'i hiç gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت ذلك الشخص المدعو (جوى فرانسس)؟ الذى جعل الفتايات تنحرفن؟ |
Francis'i daha güzel, hızlı ve küçük birşeyle utandırırız. Gelecekjenerasyonun eMagi'si. | Open Subtitles | نفجر فرنسيس بشيء أجمل وأسرع وأصغر الجيل الثاني من إيماجي. |
Carol bana Francis'i bul. | Open Subtitles | كارول إتصلي بفرانسيس. من فضلك. |