| 1901 yılında Auguste isminde bir kadın Frankfurt'ta bir akıl hastanesine kaldırılır. | TED | في سنة 1901، أخذت امرأة تدعى اوجستا إلى فرانكفورت من أجل العلاج. |
| Bodrum'dan Frankfurt'a indirimli uçuş 200 euro tutar. | TED | في حين تكلف 200 يورو للسفر بالطيران الاقتصادي من بودروم الى فرانكفورت. |
| Frankfurt'dan bu sabah hareket ettim. | Open Subtitles | لقد جئت بالطائرة قادمة من فرانكفورت هذا الصباح |
| - EYALET SAVCISI TREBLINKA DAVASI ~ Frankfurt, 1960 ~ | Open Subtitles | المدعي العام الالماني لمعسكر تريبلينكا فرانكفورت 1960 |
| Yarım saat içinde Frankfurt'ta olacağım. İyi misin? | Open Subtitles | ، سأكون في فرانكفورت خلال نصف ساعة هل أنت بخير ؟ |
| 6 Kasım'da Kızıl Haç onu Frankfurt'a götürmüş. | Open Subtitles | في 6 نوفمبر الصليب الأحمر نقلها إلى فرانكفورت. |
| Frankfurt trenin garda durdurulması emrini vermişti. | Open Subtitles | في فرانكفورت اُمر القطار بإلتوقّف في المحطة |
| 3 gün önce Frankfurt'tan buraya geldiğini biliyoruz. | Open Subtitles | ألان نعلم بأنه وصل قبل ثلاثة أيام خارج فرانكفورت |
| Frankfurt'ta bilirkişi olarak kullanılacaksınız... ...Belki ileride avukat olarak. | Open Subtitles | حيث سيتم تعيينك كقاضي في محكمة مقاطعة فرانكفورت |
| Ve işte, Frankfurt konserve fabrikasından Klaut ve Glutman'ı ezip geçen sari giysili yarısçıdan muhteşem bir atak. | Open Subtitles | و هروب رائع من صاحب القميص الأصفر، الذي سبق كلوت وغلوتمان من مصنع الغذاء المعلّب من فرانكفورت. |
| Frankfurt konusunda emin değilim. Gitmemeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | مترردة من سفري إلى فرانكفورت ، أعتقد بأنني لن اذهب |
| Ama çocukken Frankfurt'da yaşadım Avrupayı biliyorum değil mi? | Open Subtitles | انا عشت في فرانكفورت عندما كنت طفلا و ها انا الان الاوروبي اليهودي العائد الى بلده |
| Ayrıca Frankfurt'ta büyüy en bir Yahudi'yim. Avrupa'yı biliyorum | Open Subtitles | انا عشت في فرانكفورت عندما كنت طفلا و ها انا الان الاوروبي اليهودي العائد الى بلده |
| Frankfurt'ta bir kaç saat mola, ondan sonra da Jiddah. | Open Subtitles | عليك أن تتوقفي لعدة ساعات في فرانكفورت ثم تتجهين إلى جدة |
| 1963 Kasım'ında Frankfurt'ta başlayan bir mahkemede 22 kişi Auschwitz'deki suçlarından dolayı yargılandı. | Open Subtitles | في محاكمة بدأت فى "فرانكفورت" في ديسمبر1963 إتـُهم 22 شخص "بجرائم في "آوشفيتس |
| Hanoi' den Frankfurt' a uçmuş ve bir araba kiralamış. | Open Subtitles | طارت من هانوي إلى فرانكفورت وإستأجرت سيارة |
| Ayrıca Frankfurt'tan gelen kargoları da onaylamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تأكدى موعد الشحنات من فرانكفورت |
| Ve Frankfurt'ta 612 sefer sayılı bir uçak kalktı. | Open Subtitles | و 612 رحلة إلى فرانكفورت من المقرر أن تقلع اليوم |
| Devlet sırlarını barındırmaktan Frankfurt Hapishanesi'nde yatıyormuş. | Open Subtitles | كان في سجن ''فرانكفورت'' لامتلاكه أسرار دولة |
| Frankfurt'ta yaşıyorum Syracuse bölgesinde küçük bir kasabada. | Open Subtitles | أعيش في فرانكفورت بلدة صغيرة في منطقة سيراكوزا |