O da diğerleri gibi kadın peşinde koşan, zengin, kronik alkol bağımlısı, gençliği hiç bitmesin isteyen... ve ölümü frengiden olacak tiplerden biri işte | Open Subtitles | انهُ فقط مُغازل اخر من هؤلاء الأثرياء ملعونين بإدمان الكحول المُزمن، والمراهقة الدائمة والموت بمرض الزهري |
frengiden öldüğünü de aklında tut. | Open Subtitles | من الجدير بالذكر أنه مات بمرض الزهري |
frengiden daha çok nefret ettiğim ne var biliyor musun? | Open Subtitles | لكن أتعلمي ما أنا أكرهه أكثر حتى من مرض الزهري ؟ |
Uyuşturucudan veya frengiden falan. | Open Subtitles | مثل المخدرات او مرض الزهري او شيء ما |
Şimdi, birisi duş satmak için niye frengiden ölmüş bir adamın bestelediği müziği kullanır ki? | Open Subtitles | لماذا يستمع أي أحد الآن لموسيقى كتبها رجل مات بالزهري |
Geçen hafta frengiden ölmüş. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي بالزهري |
- Hiç fırsatım olmadı... - frengiden ölmeye mi? | Open Subtitles | ...لم يكن لدى فرصة أبدا لـ لتموت بمرض الزهرى ؟ |
Diğerleri de "Kaşarlanmış Kancalı Dearduff"ın kimseyi öldürmediğini ve 1848'de frengiden ölmüş meşhur bir erkek fahişe olduğunu söyler. | Open Subtitles | والبعض الآخر يقول أن "ديردوف ذو الخُطاف" هو رجل يعمل في الدعارة لم يقتل أحداً وقد مات بمرض الزهري عام 1848 |
Aziz Peter Kilisesi'nde, Borgia papasının frengiden kararmış, şişmiş cesedini yerde görüyorum. | Open Subtitles | أرى جسم البابا (بورجيا) المغرور سوّد بمرض الزهري و يرقد ميتاً في كنيسة القديس (بيتر) |
28 tanesi frengiden öldü. | TED | مات 28 رجلاً بسبب مرض الزهري |
- frengiden kaynaklanan kalp yetmezliği. | Open Subtitles | -أنا أموت -مرض الزهرى القلبى, إنها النهايه |
Bu en az frengiden öldüğüm zamanki kadar aptalcaydı. | Open Subtitles | هذا يفكرنى بموتتى بمرض الزهرى |