Övgü istiyorsan yerinde olsaydım göğüs kemiği konusuna konsantre olurdum. | Open Subtitles | إذا كنت تريد الثناء، فعليك التركيز على عظم القص لو كنت مكانك |
Kasık kemiği, eller ve dizler tamam fakat göğüs kemiği ve bacaklar olmaz. | Open Subtitles | سيتأثر العظم العاني، اليديّن والرُكب، وليس عظم القص و السيقان |
Bu göğüs kemiği üzerindeki işaretler ile bunun üzerindekiler benzer. | Open Subtitles | -أجل، إنّها قضية قاتل متسلسل . العلامات على عظم القص هذا مشابهة جداً للعلامات على هذه. |
göğüs kemiği ve kafatasına bakarak ergenlik yaşlarının ortasında diyebilirim. | Open Subtitles | و من شكل عظم الصدر و الجمجمة يمكنني القول بأنه في منتصف سن المراهقة |
Hayır, göğüs kemiğinden gitmelisin. göğüs kemiği. | Open Subtitles | لا يجب أن تمرره في عظم الصدر في عظم الصدر |
Biriniz kalp masajı yaparken o kadar çok bastırdınız ki göğüs kemiği çatladı. | Open Subtitles | واحد منكم ضغط عليه بشدة حتى انه كسر عظمة القص خاصته |
Bu, göğüs kafesinin arkasındaki göğüs kemiği. | Open Subtitles | -أجل ذلك هو القفص الصدري الداخلي القابع خلف عظم القص |
göğüs kemiği çatlaktı. | Open Subtitles | أو عرضي عظم القص كان مصدوعا |
göğüs kemiği ve kaburga parçaları. | Open Subtitles | -أجزاء من عظم القص وضلع . |
göğüs kemiği tırtıklı bir şeyle değil de, mekanik bir şeyle açılmış. | Open Subtitles | عظم الصدر كان مفتوحًا بقطعة آلية، ليست حادّة |
Dört, beş, altı ve yedinci kaburgalarda yaş ağaç kırıkları var, ve göğüs kemiği en alt üç parçası enlemesine parçalanmış . | Open Subtitles | أثار مادة لاصقة خضراء على الأضلاع الرابعة, الخامسة, السادسة و السابعة و تم انتزاع عظم الصدر بشكل مستعرض من الطرف المستدَق و حتى القحف |
Ve göğüs kemiği... çıktı. | Open Subtitles | و سيخرج عظم الصدر |
Sol akciğerine batan, kırılmış bir göğüs kemiği.. | Open Subtitles | عظمة القص (الصدر) متصدّعة , محدثة كدمات في رئته اليسرى |