gölgeleri nasıl açıklıyorsun? Öbür tarafa geçen insanların kötü taraflarının burada kalmasını? | Open Subtitles | أذن كيف تفسرين الظلال والأجزاء السيئة المتروكة من الناس التي تعبر للضوء؟ |
Güneşin düşürdüğü gölgeleri kullanıyorsunuz. | TED | حيث نستفيد من الظلال الناجمة عن ضوء الشمس. |
Güneş gözünü acıttığı için gölgeleri savunuyorsun. | Open Subtitles | أنت تُدافع عن الظلال لأنّ الشمس تؤذي عينيك. |
Şuna benzer şeyler de gördük: kum tepecikleri, ve sağ tarafta rüzgar dalgalanmalarının gölgeleri. | TED | كما شاهدنا أيضًا أشياء كهذه: كثبانًا رملية، وكما يبدو إلى يمين الصورة، ظلال أحدثتها الرياح. |
Burada gördüğünüz gibi, dijital gölgeleri yansıtıyor. | TED | إنها تقوم بإسقاط ظلال رقمية، كما ترونها هنا. |
Ama ben renkleri, ışığı ve gölgeleri kullanarak sana "bir insanın kim olduğunu söyleyebilirim." | Open Subtitles | ولكنّ بتعديل اللون الضوء و الظلّ يمكنني إخبارك حقيقة هذا الشخص |
Bunlar gorillerin gölgeleri. | Open Subtitles | هذه أشباح غوريلات. |
Gördükleri bütün gölgeleri hayal değil, gerçek kılabilirler. | Open Subtitles | ربما قد يتصلون بهذه الظلال ولكنهم يرون الحقائق , ليس رؤى ؟ |
Hayır bu röntgen gölgeleri bunların kemik olması için fazla karanlık. | Open Subtitles | هذه الظلال الشعاعية معتمة جداً بالنسبة للعظام |
Belki gölgeleri boyayıp yok edebilirim demiştim... | Open Subtitles | فكرت انه ربما علي ان اجرب طلاء الظلال لتختفي |
Bazı Romalı ahbaplar gölgeleri ölçmeyi görev edinmişler ve sonra dünyanın kalanına bu tik taklara bağlı kalmayı bırakmışlar. | Open Subtitles | شخص روماني اخذ على عاتقه ان يقيس الظلال وبعد ذلك بقية العالم التزم بهذه العقارب الصغيرة |
Aslında gölgeleri bana anlatan kişi oydu. | Open Subtitles | في الحقيقة ذاك الشخص هو الذي أخبرني عن الظلال |
- İnsanlar kaybolduğunda arkalarında sadece gölgeleri kalıyor, değil mi? | Open Subtitles | عندما اختفو الناس كل ماتركوه هو الظلال صحيح ؟ |
Işık kesinlikle gölgeleri ve baloncukları açıklayan bir dalgaydı. | Open Subtitles | الضوء كان بالتأكيد موجة الذي فسر الظلال والفقاعات |
Büyü gelecekten haber veremez lâkin gölgeleri dağıtabilir. | Open Subtitles | السحر لا يُمكن أن يُخبر عن المُستقبل ولكن يُمكنه ألقاء الظلال. |
Zaman akıyor ve öğlenin gölgeleri uzamaya başlıyor. | Open Subtitles | ، يـا حسرتاه، فاليوم يتلاشى ويسود مكـانه ظلال المسـاء |
Öyleyse en sağlam varlıklar dilencilerimiz. Krallar, kahramanlar da dilencilerin gölgeleri! | Open Subtitles | هم الكائنات الحقة اما اصحاب الطموح من ملوك وابطال فما هم سوى ظلال العامة |
Her şey, bizi, kış gelmeden önce teknelerin gölgeleri üzerine vuran uykudaki güneşin anîden açmasını sağlayarak, âşıkları dışarı uğratan riyakâr baharın verdiği sözlere inanmaya itiyor. | Open Subtitles | دفعني لأعتقد أن هذا قبل نهاية الشتاء . .. مع طيف ظلال مركب |
Apaydınlık bir ışık huzmesi merhametsizce daima aydınlatacak gölgeleri... | Open Subtitles | "الظلّ يزيد حلكة بينما يزيد الضوء بهاءً، *وكأنّهما وجهان لذات العملة |
Apaydınlık bir ışık huzmesi merhametsizce daima aydınlatacak gölgeleri... | Open Subtitles | "الظلّ يزيد حلكة بينما يزيد الضوء بهاءً، *وكأنّهما وجهان لذات العملة |
"Karanlığın gölgeleri, girin odaya" | Open Subtitles | يا أشباح الظلام، ادخلوا إلى الغرفة{\pos(190,240)}! |
Onların gölgeleri sadece sizin görebildiğiniz parçaları. | Open Subtitles | ظلالهم هي الجزء الوحيد الذي بإمكانكم رؤيته |
Hayatımdaki tüm insanların gölgeleri uykuma girmek için uğraşıyorlardı. | Open Subtitles | ...وأشكال من أعرفهم وظلالهم يشقون طريقهم إلى نومى |