Onun altında da geçmişte Hristiyanların ölülerini gömmek için yaptıkları yeraltı mezarları var. | Open Subtitles | تحت تلك سراديب الموتى حيث بناها المسيحيون لدفن موتاهم |
Neden diğer insanlar gibi değilsin, ölünü gömmek için arkanda bıraktığın, dişlerini sıkıp Tanrı'ya, | Open Subtitles | لماذا لست مثل الرجال الآخرين، تبقى لدفن موتاك، لتصر أسنانك وتستجدي الرب، |
Şimdi hapishanede lanet hayatının geri kalanını geçireceğin daha çok günün var... ve sen lanet olası anneni gömmek için tek bir günü bile geri alamıyorsun. | Open Subtitles | المزيد ,والان لديك اياما ازيد تقضيها بالسجن اكثر من حياتك ولاتستطيع حتي الحصول علي يوما واحدا لدفن امك |
gömmek için geriye bir şey kalmamış. | Open Subtitles | لم يبقَ من جثتها ما يكفي لدفنها دفنة لائقة. |
Ama hiç şansım olmadı... oğlumu... gömmek için. | Open Subtitles | لكن لم تواتني الفرصة أبداً لأدفن... ابني |
Bunun baltalarımızı gömmek için iyi bir fırsat olduğunu düşünmüştüm ama sizler bunu aptal bir içki oyununa çevirdiniz. | Open Subtitles | إعتقدت بأنها ستكون فرصة لنا لدفن الأحقاد لكن عوضاً عن ذلك حولتموني إلى مجرد لعبة شرب غبية. |
İnşaat alanı. Cesedi gömmek için çok uygun bir yer. | Open Subtitles | سيكون موقع الإنشاء مكاناً ملائماً لدفن جثة ما |
Sizce ikinci kazı parayı gömmek için yapıldı, neden? | Open Subtitles | وأنتِ تعتقدين بأن الحفرة الثانية كانت لدفن مال الفدية، لماذا؟ |
Orta yol bulmak için değil, babanı gömmek için. | Open Subtitles | ليس من أجل العُثور على أرض مشتركة و لكِن لدفن أبيك. |
Buraya sadece kızımı gömmek için gelmedim. Öcünü almak için geldim. | Open Subtitles | أنا لم آت هنا لدفن إبنتي فقط لقد أتيت هنا كي أنتقم لها |
Evet, direkleri aldık, çadırı aldık, kamp eşyalarını aldık, küreği aldık, küreği gömmek için küreği aldık. | Open Subtitles | صحيح , حصلنا على الأعمدة والخيمة حصلنا عىل موقد التخييم , وحصلنا على المجرفة , وجاروف لدفن المجرفة |
Eğer izin verirsen oğlumu gömmek için hazırlanmalıyım. | Open Subtitles | والآن إذا سمحت، عليّ التهيُّؤ لدفن ابني. |
Burada oynadığımız cesetleri gömmek için lüks tabut satma oyunundan keyif alabilmemin bir sebebi de bu. | Open Subtitles | إنها سبب من أسباب استمتاعي بهذا النصب هنا، بيع صناديق فاخرة لدفن الجثث فيها |
Kadavracılar, cesetlerini gömmek için aldı götürdü. | Open Subtitles | الدفّانون أخذوا جثتيهما لدفنها |
Bir cesedi alıp, gömmek için Maine'e götürdün. | Open Subtitles | كنت أخذت هيئة... وقاد ذلك إلى ماين لدفنها. |
Ama hiç şansım olmadı... oğlumu... gömmek için. | Open Subtitles | لكن لم تواتني الفرصة أبداً لأدفن... ابني |
İsrail'e babamı gömmek için gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت الى اسرائيل لأدفن والدى |
İlk kurbanı Rachel'ı yol kenarına atmıştı, ama Tina'yı gömmek için zaman harcadı. | Open Subtitles | لقد رمى ضحيته الأولى رايتشل في زقاق لكنه أخذ وقته ليدفن تينا |
Kadını buraya gömmek için getirdi. | Open Subtitles | لذا انه على الارجح اخذها هنا ليدفنها |
Komşum, kadavracının cesetleri gömmek için alıp götürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | و قالتْ جارتي بأنّ الدفّان أخذ الجثث لتدفن |
Burası seni gömmek için güzel bir yer. Beni bir şeyler yapmak zorunda bırakırsan pişman olacak kadar yaşamayacaksın. | Open Subtitles | هذا مكان جيد لدفنك, إن تحتم علي القيام بشئ ما , فـ ـللأسف لنّ تعيش. |
Onu gömmek için yeterli, artık çocuklarıma ve bana dokunamayacak, değil mi? | Open Subtitles | حيث يكفي لدفنه ولا يستطيع الوصول إليّ أو أطفالي ؟ |
Şimdi bunu gömmek için başka bir akrabamızın ölmesini beklemek zorundayım. | Open Subtitles | الآن عليّ إنتظار موت قريب آخر لأقوم بدفن هذا الشيئ. |