Diğer yüzlerce gönüllüyle birlikte, ben de sadece evde oturamayacağımızı biliyordum, böylece üç haftalığına onlara katılmaya karar verdim. | TED | وأنا مع مئات من المتطوعين الآخرين، عرفت أنه لا يمكننا فقط أن نجلس في بيوتنا، فقررت الانضمام إليهم لثلاثة أسابيع. |
Çocuklara kitap; Eğitici oyuncaklar ve oyunlar getiren birkaç gönüllüyle tanıştıralım. Böldüğüm için üzgünüm. | Open Subtitles | دعونا نقابل بعضا من المتطوعين الذين يحضرون الكتب , العاب الفيديو والالعاب التعليمية للاطفال. |
6 kadar gönüllüyle beraber çağrı merkezindeydik. | Open Subtitles | اقوم بالاتصالات بغرفة بها درزن من المتطوعين |
Bu şeyin içine üç yıl önce, hepsi çok iyi binici olan 75 gönüllüyle girdim. | Open Subtitles | قبل ثلاث سنوات مع 75 متطوع جميعهم فرسان جيدين |
Bir gönüllüyle hiç deneme yapmadık ki. | Open Subtitles | جيمي ، لم نتدرب على هذا مع متطوع |
Ben evdeydim, ...birkaç gönüllüyle beraber zarfları düzenliyordum. David de seçim bürosundaydı. | Open Subtitles | كنت هنا، أضع الأوراق في الظروف مع أحد المتطوعين بينما كان (ديفيد) في مقر حملته. |