O sensiz olmadan da güzelce yaşayabilir. Siz onun görüşmesini istediğim kişi değilsiniz. | Open Subtitles | يمكنها الخروج بمفردها على نحو جيد جيد انت لست شخص من النوع الذي اريد لها مقابلته |
Dedektif Rogan görüşmesini bitirince gelecek. | Open Subtitles | عليكي فقط أن تنتظري هنا لحظة, المحقق روغان سيكون معكي عندما ينهي مقابلته |
Buraya öylece gelip, sizinle görüşmesini bekleyemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك المجيء فجأة وتوقع مقابلته. |
Onunla konuştuğun zaman benimle evde saat 4'te görüşmesini ve geç kalmamasını söyle. | Open Subtitles | حينما تتحدث معه أخبره أن يقابلني في المنزل في الرابعة هذه الظهيرة ولا يتأخر |
Morse'a benimle bu sabah şehirde görüşmesini söyle. Görüşürüz. Gitmem lazım. | Open Subtitles | اجعله يقابلني في المدينه هذا الصباح |
Ziva'yla görüşmesini analiz edeceğimizi ve yerini belirleyeceğimizi biliyordu ben de tam olarak onun benden istediğini yaptım. | Open Subtitles | لقد علم أننا سنحاول تحليل مكالمته لزيفا ونحدد مكانه لذا قد قمت بالضبط بما أراد منى القيام به |
Birileri iş görüşmesini başardı. | Open Subtitles | شخصاً ما افسد مقابلته |
- Başkentten Ryan Guidry kanal muhabiriyle görüşmesini "kendine dikkat et" diyerek kapattı. | Open Subtitles | -قام (راين غيدري) من مكتب العاصمة بأنهاء مقابلته مع مراسل محلي تباع لنا بأخباره بأن يبقى آماناً |
Bana bütün hikayeyi anlattı, Periscope'la olan görüşmesini, uygulamayı denerken, Bachman'ın cinsel organının fotoğrafı sayesinde bulduklarını, ve bir anda aklına gelen fikri, "sosisli değil" teknolojisini Periscope'un kendi teknolojisi haline dönüştürmesini anlattı. | Open Subtitles | لقد أخبرني القصة بأكملها. مقابلته في "بيريسكوب"، إكتشافه لصورة أعضاء (بيكمان) التناسلية على هاتفه |
Marion, günlerdir Peper Harow'da beyhude yere Sir Walter'ın benimle görüşmesini bekliyorum. | Open Subtitles | "ماريون" ، ذهبت إلى "ببرهارولد" . أنتظر بلا جدوى "حتى يقابلني السير "والتر |
Roy telefon görüşmesini hala bitirmedi mi? | Open Subtitles | هل أنهى (روي) مكالمته الهاتفيّة؟ |
Lou görüşmesini bitirdi. | Open Subtitles | (لو) ينهي مكالمته. |