İki gece önce onunla görülmüşsün. | Open Subtitles | انت شوهدت معه قبل ليلتين مضت وماذا في ذلك؟ |
Metresinin keklerini yerken görülmüşsün. | Open Subtitles | أنت شوهدت تناول الفطائر من عشيقة الخاص بك. |
Birinci itham Mart 2007 tarihlerinde St. Anita Hipodrumu'nda, lezbiyen olduğu açıkça belli bir grupla görülmüşsün. | Open Subtitles | الإدعاء الأول : مارس 2007 شوهدت في مشهد مع مجموعة نساء معظمهن سحاقيات |
İkinci itham Mart 2007 tarihlerinde yine Los Alamitos Üssü'nde, aynı kadınla dışarıda görülmüşsün. | Open Subtitles | الإدعاء الثاني : مارس 2007 شوهدت مرة أخرى خارج القاعدة مباشرة |
Garrison Meydanı'nda toz numarasını yaparken görülmüşsün. Zor zamanlar. | Open Subtitles | "تمت رؤيتك وأنت تستعين بـخدعة البودرة في ساحة "غاريسون |
Dün gece Evans'ın ölümünden hemen önce şatodan ayrılıp Evans'ın evine giderken görülmüşsün. | Open Subtitles | لقد شوهدت و انت تخرج من القلعة ليلة امس, باتجاه منزل ايفانز قبل مقتله, |
Sarah iel şampanya içerken görülmüşsün. | Open Subtitles | شوهدت و أنت تشرب الشمبانيا برفقتها. |
Onunla birlikte görülmüşsün. | Open Subtitles | بأنّك شوهدت معها. |
Ofisinin çevresinde dolaşırken görülmüşsün. | Open Subtitles | لقد شوهدت تتسكع خارج مكتبها |
Ofisinin çevresinde dolaşırken görülmüşsün. | Open Subtitles | لقد شوهدت تتسكع خارج مكتبها |
Blatnoyd'un şirketinde görülmüşsün ikiniz de kafası bir dünya hippilerle dolu bir arabadaymışsınız. | Open Subtitles | شوهدت في شركة (بلاتنويد) كلاكما كنتما تركبان سيارة مليئة بالهيبي المدمنين |
Birkaç defa Chloe'yi izlerken görülmüşsün. | Open Subtitles | لقد شوهدت وأنت تلاحق كلوي) في عدد من المناسبات) |
Dün gece Nostradamus ile zindanda görülmüşsün. | Open Subtitles | تمت رؤيتك الليلة الماضية (في برج السجون مع (نوسترداموس |