Birşey fazla rastlantısal göründüğünde, ekseriyetle öyledir. | Open Subtitles | عندما يبدو الشئ عرضياً جداً عادةً يكون أحد فعل هذا |
Durum tartışmasız, şüphe götürmez, birinci sınıf bir intihar gibi göründüğünde muhtemelen değildir. | Open Subtitles | عندما يبدو مثل إنتحار من الدرجة الأولى, جليّ, لا جدال فيه, من المحتمل أنه ليس كذلك. |
Umutsuzluğun derinliğinde, filmin ortasında, bu şeyi yapamaz gibi göründüğünde, bu durumda ihtiyacı var, bu davayı kazanmaya çok kötü ihtiyacı var. | TED | وفي قمة يأسه في منتصف الفيلم عندما يبدو أنه لن يتمكن من النجاح وهو في حاجة إلى هذه القضية وفي حاجة إلى أن يربح هذه القضية بشدة |
Üzgünüm, canım. ama kızgın kocan göründüğünde, benim cebimde bulacakların senin sıkıntına değmez. | Open Subtitles | أنا آسف، يا عزيزتي لكن عندما يظهر الزوج الغاضب سوف تجدي محتويات جيبي لا يستحق تعبك |
Garson elinde şarap ve özel yemek aletleriyle göründüğünde onları buraya getiren ritüelin başlamak üzere olduğunun kesin kanıtı olur. | Open Subtitles | عندما يظهر النادل يحمل الخمر و تنفذ الطعام خاصة, فمن المؤكد ل توقيع السياح لدينا قريبا تبدأ الطقوس التي جلبت لهم هنا. |
Çığırtkanlar ilk göründüğünde, sadece altı adet olurlar. | Open Subtitles | عندما يظهر شريكير أولا، هناك ستة وحيد منهم. |
Domuz göründüğünde, boynunu sol elinle tutacaksın gözüne üç kez sağ elinle vuracaksın. | Open Subtitles | عندما يظهر الخنزير أمسكه من رقبته بيدك اليسري واضربه على عينه ثلاث مرات بيدك اليمنى |
Ateş kuşu göründüğünde, güneş ışıkları yüksek enerjili mezon partikülleri yollar. | Open Subtitles | عندما يظهر طائر النار، إنفجارت شمسية يصدر منها جزيئات الميزون الغريبة الغنية بالطاقة |
Hatırlar mısınız bilmiyorum ama aynada göründüğünde çatlardı. | Open Subtitles | ...أنا لا أعلم إن كنتم تتذكرون ...لكنه عندما يظهر في المرآه تتشقق. إنها دائماً تتشقق |