Durduramıyorum kendimi. Bir ejderha görüyorum ve ardından öldürmek zorunda gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أمنع نفسي، أرى تنيناً وأريد أن أقتله على الفور |
Ama bunun bir pazarlık olduğunu görüyorum ve teklifi yükseltiyorum. | Open Subtitles | لكنني أرى أن هذه مفاوضات حسناً، سوف ألطف الأجواء قليلاً |
Baca şeklindeki kekini görüyorum ve içine kızartılmış Snickers konulmuş Twinkie'leri de ekliyorum. | Open Subtitles | حسنا، أنا أرى كعكة القمع خاصتك و في الأعلى سنيكرز محشو مقلي جيداً |
500'ünü görüyorum ve 2000 dolar artırıyorum. | Open Subtitles | انا سأرى الـ500 الخاصه بك وسأرفعها الى 2000 |
Oyundayım. 500'ü görüyorum ve artırıyorum bir 500 daha. | Open Subtitles | -لا تقلق انا في اللعبه انا سأرى الــ500 الخاصه بك وسأرفعها الى 500 اخرى -و 500 مني |
Ama Afganistan'a döndüğüm zaman okulumda öğrencileri gördüğüm zaman ve onlara destek olan ebeveyinleri umut vadeden bir gelecek görüyorum ve uzun vadeli bir değişim. | TED | لكن عندما رجعت إلى أفغانستان ووجدت الطلاب في مدرستي وآبائتهم الذين يؤيدونهم ويشجعونهم، أرى مستقبلا واعداً وتغيير دائم |
Yani tamamen organize değilim ama organizasyonu adım adım yapılan bir iş olarak görüyorum ve o adımları atıyorum. | TED | لذلك أنا غير منظم تماما ولكن أرى التنظيم كعملية تدريجية وسأكون كذلك. |
Bu mükemmelliğe ulaşsa bile, ben yaratmanın özgünlüğünde bulunan güzelliği görüyorum ve bunda da kusursuzluk mümkün. | TED | حتى لو وصلت إلى الكمال، أرى الجمال في أصالة الصناعة، وذلك مستحيل دون عيوب. |
Bunu vurguluyorum çünkü endişeleri görüyorum ve onları anlıyorum. | TED | وسبب رغبتي في التأكيد على ذلك، أنني أرى المخاوف، وأريد الاعتراف بوجودها |
Aynı zamanda yoksulluğu görüyorum ve bunun hem boyutu hem de kapsamı çok sıkıntı verici. | TED | لكني أرى أيضاً الكثير من الفقر وهو منفّر بشدة، في كلا من حجم ونطاق إنتشاره. |
Küçük bir yanlış anlama ile buraya geldiğimizi görüyorum ve bu yanlışlığı düzelteceğiz, değil mi? | Open Subtitles | أرى بأنّنـا جئنـا هنـا وفيعقولنـاسوءفهم طفيف، وسنصحّح ذلك، أيضاً، أليس كذلك؟ |
Ben birkaç şey daha görüyorum, ve bu buzları eritiyor. | Open Subtitles | أنا أرى أشياء قليلة أيضا و أنها قادرة على اذابة الجليد |
Pekala komutanı görüyorum ve peşinde bir sürü belayla bize doğru geliyor. | Open Subtitles | حسنٌ, أرى الرئيس ولديه كماً هائل من المتاعب قادماً نحونا. |
Bu dünyanın bokluğuna giriyorum, gerçekleri görüyorum ve en iyisini yapıyorum. | Open Subtitles | أتلقى القذارَة في هذا العالَم أرى الواقِع و أستغلُ أفضَلَ ما فيه |
Ama ben ne yapmak üzere olduğumuzu görüyorum, ve bütün sefil, lanet hayatım boyunca ilk kez sonunda anladığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن بالنسبةِ لي، أنا أرى ما سنقومُ بعملِه و للمرة الأُولى في حياتي البائسَة أشعرُ أني أفهمُ أخيراً |
İmzası olan ağı görüyorum ve Örümcek Adam'ın geldiğini anlıyorum. | Open Subtitles | أرى الشباك، إنها إشارته وأعرف أنّ الرجل العنكبوت مرّ من هنا |
15'ini görüyorum ve aç gözlü olmadığımı göstermek için özel bir eşyamı koyuyorum. | Open Subtitles | أرى أرتفاعك, ولأبين لك أننى لست رجل طماع, سأرفع لك شىء شخصى. |