Şili hapishanesinin tekinde ölüme terk ettiğin halde beni canlı olarak gördüğün için şaşırdın mı yoksa? | Open Subtitles | هل متفاجئ لرؤيتي ؟ بعدما تركتني بسجن تشيلي لأموت |
Beni iyimser olarak gördüğün için sağ ol ama biz çocuk parkı haydutları değiliz. | Open Subtitles | شكرًا لرؤيتي في ضوء جيّد، لكنّنا لسنا فتوات ساحة لعب. |
Geri döndüğüne sevindiğini ve beni gördüğün için gerçekten mutlu olduğunu. | Open Subtitles | أنك مسرور بعودتك وأنك سعيد جدا لرؤيتي |
Dün akşam beni o durumda gördüğün için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا أسف لأنك رأيتني بذلك الشكل ليلة البارحة |
Bunu görmemen gereken şeyleri gördüğün için söyleyeceğim. | Open Subtitles | أقول لك فقط لأنك رأيت اشياء لاينبغي لك رايتها |
Beni öyle gördüğün için sana teşekkür ederim. | Open Subtitles | وأريد أن أشكرك لأنك تنظرين إلي بهذه الطريقة |
Homer, bunu gördüğün için üzgünüm, ama o gece gerçekten çok kızgındım. | Open Subtitles | هومر، أنا آسفة أنك رأيت هذا لقد كنت غاضبة جدا تلك الليلة |
Beni böyle gördüğün için utanıyorum. | Open Subtitles | أشعر بالخجل أنك رأيتني هكذا |
Beni gördüğün için çok mutlusun değil mi? | Open Subtitles | انت سعيدا جدا لرؤيتي اليس كذلك؟ |
Beni gördüğün için çok mutlusun değil mi? | Open Subtitles | انت سعيدا جدا لرؤيتي اليس كذلك؟ |
Beni gördüğün için mutlu olmadın sanırım. | Open Subtitles | لدي شعور أنك لست سعيدا لرؤيتي. |
Beni gördüğün için mutlu olmalısın, değil mi? | Open Subtitles | ينبغي ان تكون سعيد لرؤيتي أليس كذلك؟ |
Beni canlı gördüğün için hayal kırıklığına mı uğradın? | Open Subtitles | هل تشعرين بخيبة الأمل لرؤيتي حي؟ |
Beni nihayet gördüğün için teşekkürler. | Open Subtitles | حسنا، شكرا لرؤيتي أخيرا |
Bumsoo, beni bu şekilde gördüğün için özür dilerim. | Open Subtitles | بامسو، أنا آسف لأنك رأيتني هكذا |
Beni o hâlde gördüğün için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأنك رأيتني بتلك الحال |
Benim geri geri geldiğimi gördüğün için ilk önce burnunu soktun! | Open Subtitles | دخلت بالأمام لأنك رأيتني أتراجع! |
Herkes Simon'ın sinirli olduğundan bahsediyor, ama siz... hiçbirşey görmediğin içi değil bence çok fazla şey gördüğün için. | Open Subtitles | .كل شخص يتحدث عن مزاج سيمون لكن أنتِ أنا لاأعتقد هذا لانكِ لم تري أي شيء .أعتقد انه لأنك رأيت الكثير |
- gördüğün için üzüldüm hayatım. | Open Subtitles | أنا أسفه لأنك رأيت هذا يا عزيزتى انتظرى, ماذا؟ |
Beni öyle gördüğün için sana teşekkür ederim. | Open Subtitles | وأريد أن أشكرك لأنك تنظرين إلي بهذه الطريقة |
Shelly, onları gördüğün için çok üzgünüm. | Open Subtitles | شيلي، أنا آسفة أنك رأيت ما رأيت. |
Beni bu şekilde gördüğün için utandım. | Open Subtitles | أشعر بالخجل أنك رأيتني هكذا |
Beni bu hâlde gördüğün için böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | حسنا, هم مخطئون انت تقولين هذا, لأنك تريني هكذا |
Bunu gördüğün için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف أنكِ إضطررت لرؤية هذا |