Çünkü şu an seninle burada oturuyorken uzun zaman sonra ilk defa kendim için herhangi bir gelecek görebildim. | Open Subtitles | لأن الجلوس معك الان, هو اول مرّة لي لأكون قادرة على رؤية اي نوع من المُستقبل لنفسي |
Toneri'nin jutsu'sunu içinden çıkardığımda anılarını görebildim. | Open Subtitles | عندما سحبتُ جيتسو تونري من داخل جسدك. كنتُ قادرًا على رؤية ذكرياتكِ. |
Amerika Büyükelçiliği'nden Xie Weisi'nin yardımıyla Sichuan Eyaleti Başkanı'nı görebildim. | Open Subtitles | بمساعدة (شيه ويسي) في السفارة الأمريكية كنتُ قادر على رؤية رئيس مقاطعة "سيشوان". |
Plakasının yarısını görebildim. | Open Subtitles | عرفت نصف رقم لوحتها |