"görebileceğimi" - Traduction Turc en Arabe

• سأرى
• سأراها
• سأراه
• سأراكَ
• سأراكِ

Hiç bu kadar yakından görebileceğimi düşünmemiştim. Çok güzel.
فقط لم يخطر ببالي أني سأرى واحداً بهذا القرب, جميل

Tekrar gündüzü görebileceğimi sanmıyordum, dünya ile yüzleşip ona 'Günaydın, güneşe bak' diyene kadar.
~ لم أعتقد أبدا أني سأرى اليوم ~ ~ .. الذي أواجه فيه العالم وأقول ~ ~ "!

Bu ihtiyar hatunu bir daha görebileceğimi hiç düşünmemiştim.
لم أعتقد أنني سأرى النور مجدداً

McKeesport, Pennsylvania'da vermiş. Onu bir daha görebileceğimi hiç sanmıyordum. Size ne kadar teşekkür etsem az.
ولم اتوقع انى سأراها مرة اخرى انا لا استطيع ان اقدم لكم ما يكفى من شكر

Her zaman onu tekrar görebileceğimi düşünüyordum. Onu tekrar göremeyeceğime, inanamıyorum.
ظننتُ دائماً أنني سأراه مجدداً لا أصدّق أنني لن أراه مجدداً

Seni yeniden görebileceğimi hiç mi hiç düşünmezdim.
لستُ متأكّداً أنّي فكّرتُ يوماً بأنّي سأراكَ ثانيةً.

Çok iyi oldu seni görmem . Birdaha seni görebileceğimi bilmiyordum .
من الرائع رؤيتكِ لم أعرف إن كنت سأراكِ مجدداً

O günü görebileceğimi asla düşünmedim.
لم أعتقد بأنّني سأرى هذا اليوم

Kendi ölümümü, gerçekleşmeden önce görebileceğimi hiç düşünmemiştim, Wendy.
لم أعتقد أنني سأرى موتي قبل أن يحدث لي

Bu yolun perdenin arkasındaki ulu sihirbaza çıktığını düşünmedim desem yalan söylemiş olurum ve sonunda yüzünü görebileceğimi bile düşündüm.
-سأكذب لو أنكرت أنّي اعتقدت أن هذا الطريق سيقود في النهاية للساحر العظيم الرابض وراء الستار -وأنّي في النهاية سأرى وجهه

Onlardan birini görebileceğimi asla ummazdım.
لم أظن يوماً أني سأرى أحدهم

Onları böyle görebileceğimi hiç düşünmezdim.
لم أظن أنني سأرى هذا أبداً

Bunu bir daha görebileceğimi hiç zannetmiyordum.
لم أعتقد أني سأرى هذه ثانية

Nihayet- görebileceğimi.
أننى أخيرا سأرى

O zamandan beri ondan neden haber alamadığımı anlamıyordum, ...sonradan antrenman yaptığını ...ve bugün onu görebileceğimi farkettim.
أنا لم أفهم لماذا لم اسمع منها خبراً منذ ذلك لكنني إعتقدتُ أنها كانت تتدرب و كنتُ سأراها اليوم

Dünyanın bir ucuna... tekrar görebileceğimi hiç düşünmediğim annemi görmek için dünyanın bir ucuna uçtum.
لقد حَلّقتُ مُسافرة كما تعلموا و عبرت نصف العالم لآرى تلك المرأة التي لم أظن أني سأراها مجدداً

Tekrar görebileceğimi hiç düşünmemiştim.
لم أعتقد أبدًا أنني سأراها مجددًا.

Şimdiyse, onu bir daha görebileceğimi bile sanmıyorum.
لكن الآن لا أظن أننى سأراه ثانية

Seni yeniden görebileceğimi hiç mi hiç aklıma gelmezdi.
لستُ واثقاً أنّي فكّرتُ يوماً بأنّي سأراكَ ثانيةً.

İnanılır gibi değil. Seni bir daha görebileceğimi sanmıyordum. Ne işin var burada?
هذا مدهش، لم أحسب أنّي سأراكِ ثانيةً، ما الذي جاء بكِ؟