Yanılıyorsun. Bence burası harika. Yolu bile göremiyorsun. | Open Subtitles | إنكِ مخطئة، شيءٌ رائع، حتى لا يمكنك رؤية الطريق. |
Sanırım sen göremiyorsun ama yaptığım işte bir asalet var. | Open Subtitles | اعتقد انك تستطيع رؤية ذلك هناك كرامة حقيقيه بما اعمله |
Doğru olanı yapmak için o kadar endişeleniyorsun ki, bunu göremiyorsun. | Open Subtitles | قلق للغاية بشأن القيام بالشيء الصحيح، حتى أنك لا ترى الأمر |
Şu an sen göremiyorsun ama güneş gözlüğümün altından gözlerimi nasıl deviriyorum bir bilsen. | Open Subtitles | ، لا يمكنك أن ترى ذلك و لكنى من تحت نظارة الشمس تلك أستهجن كلامك هذا بعينى |
Sen gerçekleri göremiyorsun diye orada olmadıkları anlamına gelmiyor! | Open Subtitles | فقط لأنك لا تستطيع رؤيه الخطوط لا يعنى انهم ليسوا موجودين |
Ne yazık ki hangi parmağımı kaldırdığımı göremiyorsun. | Open Subtitles | انه من المؤسف انك لاترى اي اصبع ارفع الان |
Sen göremiyorsun ama, değişik hareketler yapıyorum şu an sana. | Open Subtitles | لا يمكنك رؤية الأمر لكني أرفع لك أصبعا حاليا |
Lenslerin olmadan çok iyi göremiyorsun, değil mi Boyd? | Open Subtitles | لا يمكنك رؤية الكثير دون جهات الاتصال الخاصة بك، يمكنك، بويد؟ |
Yüzük göremiyorsun, çünkü parmakları çok şişman. | Open Subtitles | لا يمكنك رؤية الخاتم بسبب أصابعه المنتفخة |
Durum satranç gibi çekişmeli bir oyuna benziyor – fakat burada karşı tarafın durumunu göremiyorsun. | TED | هذه الحالة تشبه حالة الخصومة التي تحدث في لعبة الشطرنج ولكنّك هنا لا تستطيع رؤية موقع الخصم. |
Gözünün önündeki eli bile göremiyorsun. | Open Subtitles | مشطنا هذه الأجزاء لن تستطيع رؤية يدك امام وجهك |
Sen kendinin ne olduğunu göremiyorsun, ben her şeyi görüyorum. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع رؤية نفسك و أنا أستطيع رؤية كل شئ |
-Ağaçlara bakmaktan ormanı göremiyorsun. - İşiyor mu? | Open Subtitles | أنت لا ترى جوهر الأمر لتدقيقك فى التفاصيل |
At gözlüğü takıyorsun. Olan biteni göremiyorsun. | Open Subtitles | لقد اصبت بالعمى و لا ترى الامور بشكل واضح |
Bu topluluğa! Neden göremiyorsun bunu? | Open Subtitles | مساعدة هذه الفرقة لماذا لا يمكنك أن ترى ذلك؟ |
Emily, seni becermiş. Neden bunu göremiyorsun | Open Subtitles | قد خانك لماذا لاتستطيعين رؤيه ذلك |
Sen göremiyorsun, çünkü o ifade suratını kaplıyor. | Open Subtitles | انت لاترى ذلك لان الامر واضح على وجهك |
Kendi yansımanı bile göremiyorsun. | Open Subtitles | لم تعودي قادرة أن تري إنعكاس صورتك فى الماء |
Gözünün önündekini neden göremiyorsun, Lex? | Open Subtitles | لماذا تعجز عن رؤية ما هو واضح أمام ناظريك يا ليكس |
O kadar büyük ki, sonunu göremiyorsun. | Open Subtitles | كبير للغاية لدرجة أنك لا ترين جانبه الآخر |
Etrafın karanlık olduğunda hiçbir şey göremiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | المنطقة التي يحيط بها ظلام دامس , بحيث لايمكنك رؤية أي شيء ، صحيح ؟ |
Öyleyse oyunun tümünü göremiyorsun. | Open Subtitles | إذاً أنتِ لاترين اللعبة بأكملها. |
- Sen onu göremiyorsun, ...çünkü onu dışarı çıkarmadın, tamam mı? | Open Subtitles | - لا يمكنك رؤيته ، لأنك لم تدعه يخرج، حسنا؟ |
Bağlantıları henüz göremiyor olabilirsin. Ve sırf bir şeyi göremiyorsun diye, var olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | ربما لا ترين الصلة الآن ولكن ليس معنى أنّكِ لا ترينها أنها غير موجودة |
Bu yüzden, onun bu suçu işleyebilecek kişi olduğunu göremiyorsun. | Open Subtitles | بأنّك لا تستطيع رؤيتها كشخص الذي قادر على الإرتكاب هذه الجريمة. |
Bütün vücudunu da göremiyorsun. Aşağı tarafta, silikonlu göğüsleri var. | Open Subtitles | وأنتِ لا تستطيعين رؤية كامل جسدها , هنا لديها عملية تحسين أثداء |