"görmediğimi" - Traduction Turc en Arabe

• لم أرى
• أره
• أرَ
• لم أراك
• أرها
• لم أشاهدك
• لم أراكِ
• لم أراها
• قد رأيته
• لم ار
• لا أراه
• لا أراها
• لا أري

Tatlı bebek İsa aşkına! Bana az önce gördüğümü, görmediğimi söyle.
فتاتي الحلوة بحق المسيح أخبريني أننا لم أرى ما رأيته الآن

Ben nehrin kenarında duruyordum bir arkadaşımla konuşurken kardeşimi görmediğimi fark ettim.
كنت على المياه, أتحدثُ إلى صديق حينما لاحظتُ أنني لم أرى أخي.

- 15 yıl önce mi? 15 yıldır görmediğimi söyledim. Not almıyor muydun?
أخبرتك أني لم أره منذ خمسة عشر سنة، ألم تسجل ملاحظات؟

Hayır, bu sahnelerden sonra hiçbirinin gözlerinin parladığını ya da keyiflendiğini görmediğimi sevinçle söyleyebilirim.
يسعدني أن أقول إنّي لم أرَ ذرّة تلذّذ في عين أيّ ممن ثأروا منّي

Birkaç hafta önceki kalpazanlık vakasında seni niye görmediğimi merak ediyordum.
أجل كنت أتسائل لماذا لم أراك في قضية التزييف قبل أسابيع

Rehin listelerini düzenli olarak okuduğumu ve bunları listede görmediğimi söyledim.
قلت له إني أقرأ سجلات الرهن بانتظام ولم أرها مسجلة فيها

Seni görmediğimi sanıyordun ama gördüm.
تعتقدي أني لم أشاهدك ولكني رأيتك

Seni üç yaşından beri görmediğimi göz önünde bulundurursak sanırım bana büyükbaba demeni beklememeliyim.
بإعتبار اني لم أراكِ منذ أن كنتي في الثالثة لا أفترض أنكِ ستدعوني بجدّي

Beni gördü ve benim için o kadar çok utandı ki onu görmediğimi düşünerek oradan kaçtı.
لقد كان تراني و أنا كنتُ مُحرجة للغاية، لأنها كانت تخرج بالخلسّة تظن إنني لم أراها.

Yine de efendim, izleyicilerime daha önce bu kelepçeleri hiç görmediğimi açıklar mısınız, ve buna ilk kez teşebbüs ettiğimizi?
هل ستكون لطيفاً لتشرح للجمهور أنني لم أرى هذه القيود من قبل وهذه أول مرة أحاول هذا ؟

Bana iki uzun kibriti uzattığını görmediğimi mi sanıyorsun?
أنا رجل طيب,هو قال ذلك أتعتقد إنى لم أرى كيف دفعت عودين الثقاب إلي؟

Gördüm diyorum. Oraya gidip gerçeği inkâr edip görmediğimi söylemeyeceğim.
لقد رأيت شيئا لهذا لن أدخل هناك وأدعى أننى لم أرى شيئاً , انا اسفة

Bu bileziği daha önce hiç görmediğimi onlara da söyledim. Peki.
لقد قلت لهم أنني لم أره مسبقاً - حسناً -

İçerde ne görüp ne görmediğimi sakın sorma.
ولكن لا تسأليني أبداً عمّا قد رأيته -أو لم أره هناك

FBI'a bildiklerimi anlattım. Onlara bir şey görmediğimi söyledim.
سبق أن كلّمت المباحث، أخبرتهم بأنّي لم أرَ شيئاً

Ama, böyle bir şeyi asla görmediğimi söylemeliyim.
لكنّي أعترف أنّني لم أرَ شيئاً بفظاعة ما وقع.

Onlara, rehabilitasyon ziyaretinden sonra seni görmediğimi söyledim fakat bana inandıklarını pek sanmıyorum.
لقد أخبرتهم أن لم أراك منذ قدومك لزيارتي بمركز التأهيل ولكن لا أعتقد أنهم صدقوني

Seni onun önünde dans ederken görmediğimi mi sanıyorsun ?
هل تعتقدين إني لم أراك ِترقصين أمامه؟

Bazen hiç görmediğimi düşünüyorum.
أحياناً أعتقد اننى لم أرها أبداً

Seni görmediğimi mi sandın?
هل تعتقد أني لم أشاهدك ؟

- nerden başlasam... bu seni festivalde görmediğimi babama anlattığım için.
- من أين أبدأ ... هذا عندما قلت لأبي أنني لم أراكِ في المهرجان.

Ondaki orta yaşlı erkek tavırlarını, bugüne kadar 24 yaşındaki hiç kimsede görmediğimi itiraf etmeliyim.
عليّ أن أعترف أنه أبدى كفاءة غير عادية ... بالنسبة لرجل في منتصف العمر التي لم أراها في شاب بعمر الـ 24 عاماً

Ben, hiç görüp görmediğimi sormuyorsunuz sandım.
لم أكن على دراية بأنك قصدت إن كنت قد رأيته إطلاقاً

Bu soğuk ayaklı, kaypak parmaklı centilmenin sağına oturduğun zaman bakışlarını görmediğimi mi sanıyorsun?
تعتقد انني لم ار تلك النظرة التي مررتها لهذا القدمين الباردين، ذو الأصابع الزلقة السيد الذي في يميني عندما جلست؟

Charlie amcan dışarıda onu görmediğimi sanıyor ama babaannen her şeyi görür.
عمّك "تشارلي "َ يعتقد ..أني لا أراه. لكن الجدة ترى كُلّ شيء...

Tek gördüğüm kusurlar, yalanlar onların görmediğimi sandığı karanlık düşünceler.
وكل ما أراه خروقات وكذبات الأفكار المظلمة التي يظنني الناس لا أراها

görmediğimi düşündüğün anlarda kıçıma bakmaktan vazgeç.
توقف عن التحديق بمؤخرتي عندما تظن أني لا أري