Neyse, bir kere yemeğe çıkmıştık sonra bir ikincisine davet etti sonra durduk yere beni aradı, buluşmayı iptal etti ve beni tekrar görmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | بأي حال، نخرج في موعد واحد، ويطلب مني موعداً ثانياً، ثم يتصل بي فجأة، ويلغي الموعد، ويقول إنه لا يريد رؤيتي مجدداً |
Bir gün damdan düşer gibi beni bir daha görmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني ذات يوم فجأة أنه لا يريد رؤيتي مجدداً |
Ayağa kalktı, teyzemi arayıp beni bir daha görmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد نهض وأتصل بعمتي وأخبرها إنه لا يريد رؤيتي بعد. |
İlişkiyi bitirdi. Beni bir daha görmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أنهت الأمر قالت أنها لا تريد رؤيتي ثانيةً |
O kadar da kötü değilmiş. Ayrıca fazlaca sosyopatik ve beni bir daha görmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | ،وأنني مختلة إجتماعيًا وأنها لا تريد رؤيتي مجددًا |
Evet. Sonra bir daha beni görmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | أجل، ثم أعلمني أنه لا يريد رؤيتي مجدداً |
Beni bir daha görmek istemediğini söyledi ben de bunu hakaret algıladım. | Open Subtitles | قالت أنها لم تعد تريد رؤيتي ووجدت هذا مهين |
Ama bir daha beni görmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | لكنها قالت أنها لا تريد رؤيتي مجدداً |
Beni bir daha görmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت بأنها لا تريد رؤيتي مرة أخري |