Bunu yaptık, çünkü iç sesimizi dinledik, çünkü şunu fark ettim: Eğer gerçek bir polis reformu görmek istiyorsam, kamu düzeni için yetkili olduğum toplumlarda berbat düşüncelerimizi değiştirmek zorundaydık. | TED | مازلنا نقوم به لأننا نستمع إلى ذلك الصوت بداخلنا، لأنني أدركت التالي: إذا أردت رؤية إصلاحا حقيقيا في قطاع الشرطة في المجتمعات التي كنت أراقبها وأراقب سلامتها، علينا تغيير تفكيرنا. |
Karımı sağ görmek istiyorsam dediklerinin hepsini aynen yapmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | و قالت لي لو أردت رؤية زوجتي حيه يجب أن أفعل كما تقول |
Ailemi bir daha görmek istiyorsam bunların benim peşime düşmediğini öğrenmem gerek. | Open Subtitles | إذا أردت رؤية عائلتي مجددًا فعليّ أن أتأكد بأن هذا الشيء لا يطاردني |
Karımı tekrar görmek istiyorsam seni öldürmeliymişim. | Open Subtitles | قال أنّ الطريقةَ الوحيدةَ إن أردتُ رؤية زوجتي هي إن قتلتك |
Ailemi tekrar görmek istiyorsam ne derse yapmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال لي أنّه لو أردتُ رؤية عائلتي مُجدّداً، فإنّ عليّ فعل ما يأمرني به بالضبط. |
Kocamı tekrar görmek istiyorsam burada John Locke'u beklemem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال بأنّني إن أردتُ رؤية زوجي ثانيةً فعليّ انتظار (جون لوك) هنا |
Onu görmek istiyorsam, ona para vermeliymişim. | Open Subtitles | وطلبت مني أن أدفع لها نقودا إن أردتُ رؤيتها |
Henry'nin kaçmaya çalıştığını bu yüzden onu öldürdüklerini ama Nicole'ün hâlâ hayatta olduğunu bir daha onu görmek istiyorsam 5 milyon dolar vermem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال بأنّ (هنري) حاول الفرّار لذا قتلوه، بينما (نيكول) ما زالت بحوزتهم و إن أردتُ رؤيتها مجدّداً على أن أعطيه خمسة ملايين دولار |