| Sana ehliyetini görmem gerek dedim. Hemen. | Open Subtitles | كنت اغير محطة الراديو ثم قلت أريد رؤية رخصك الآن |
| Öncelikle fakülte kimlik kartınızı görmem gerek. | Open Subtitles | أولاً، أريد رؤية بطاقة التعريف الجامعية الخاصة بك. |
| Tietjens denen adamı görmem gerek. Bir şiir hakkında acil bir mesele var. | Open Subtitles | أنا يجب أن أرى ذلك الزميل , تيجنز أنها مسألة مستعجلة حول سوناتة |
| Uçaktaki birini mutlaka görmem gerek. | Open Subtitles | رجاءاً أدخلني الطائرة لثانية واحدة أحتاج لرؤية شخص ما على متنها |
| Pekala, bu sabah burada çektiğin tüm resimleri görmem gerek. | Open Subtitles | حسناً, أريد أن أرى جميع الصور التي التقطتموها هذا الصباح. |
| Kemik peşindeki bir köpeği görmem gerek. | Open Subtitles | عليّ رؤية كلب بخصوص عظمة. |
| Öncelikle fakülte kimlik kartınızı görmem gerek. | Open Subtitles | أولاً، أريد رؤية بطاقة التعريف الجامعية الخاصة بك. |
| Deadshot hedefi belirlemiş. Onun ne yaptığını görmem gerek. | Open Subtitles | الطلقة القاتلة عند الهدف، أريد رؤية ما يراه. |
| Ehliyetinizi ve ruhsatınızı görmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أرى ترخيص السياقة و أوراق التسجيل |
| Eğer ki bu şeyleri anlayacaksam birini görmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أرى هذه الهالات إن كان عليّ فهم طريقة عملهم |
| Gitmeden önce, Ivan'ı görmem gerek. | Open Subtitles | أنا يجب أن أرى إيفان قبل أن يرحل |
| Pekala bay Navorski, dönüş biletinizi görmem gerek, lütfen. | Open Subtitles | حسنآ، سيد نافورسكى أحتاج لرؤية تذكرة عوتدك من فضلك |
| Biletinizi ve kulüp kartınızı görmem gerek efendim. | Open Subtitles | أحتاج لرؤية تصريح مرورك وبطاقة النادى، سيدى |
| Kanıtları ve arama izni almak için yargıca sunulan bütün bilgileri görmem gerek. | Open Subtitles | أريد أن أرى دليلًا على هذا، وكل المعلومات قبلما توافق القاضية على المذكرات. |
| Bu banka hesaplarını yarın gün sonunda görmem gerek. | Open Subtitles | أريد أن أرى هذه الحسابات بنهاية يوم الغد |
| Göz bebeklerini görmem gerek. | Open Subtitles | عليّ رؤية طلابك. |
| Gerçek bir kriz geçirirken beynini görmem gerek. | Open Subtitles | انا بحاجة لرؤية دماغك وهو يتعرض لهجوم فعلي |
| O listeyi görmem gerek. Ya da neden göremeyeceğimi söylemek zorundasın. | Open Subtitles | أحتاج أن أرى تلك القائمة، او يجب أن تخبرني سبب عدم تمكني من هذا. |
| Dex, seni görmem gerek. | Open Subtitles | أقصد، إنّني آسفة بخصوص تلك الليلة ولكن اسمع يا (ديكس)، إنّي بحاجة لرؤيتك حقّاً |
| - Kralı görmem gerek. | Open Subtitles | يجب علي رؤية الملك |
| Babamı ve adamlarını görmem gerek. Akşam yemeğini bensiz yiyin. | Open Subtitles | يجب أن أقابل أبى و رجالة لذا تناولى العشاء بدونى |
| Kimliğinizi görmem gerek. | Open Subtitles | أحتاج رؤية الهوية. |
| Kontratlarını, kağıtlarını falan görmem gerek. | Open Subtitles | أَحتاجُ لرُؤية عقودِه، الصُحُف، تَعْرفُ. |
| ama adamı görmem gerek, senin McClarty'yi görmen gerektiği gibi. | Open Subtitles | , لكنني احتاج لرؤية الرجل فقط مثلك احتجت لرؤية ماكلارتي |
| Bu durumda rozetlerinizi görmem gerek. | Open Subtitles | في تلك الحالة، أود رؤية الشارات. |
| Onu görmem gerek ve görene kadar da gitmeyeceğim. | Open Subtitles | يجب أن أراها وأنا لن أغادر المكان حتى أراها |