Çocuğunu görmen gerektiğini de biliyorum o yüzden biz çıkıyoruz. | Open Subtitles | و أعلم أنه عليك رؤية إبنك لذلك سنغادر الآن |
Üzgünüm, bunları görmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | آسفة، لكن أظن عليك رؤية ذلك كلِّه |
Bunu görmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد ظننت انه عليك رؤية هذا |
Muhtemelen bir şey çıkmaz ama yine de görmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | ربما لا يعني شيئا، لكنني ظننت أنه عليك رؤيته. |
görmen gerektiğini düşündüğüm başka bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيءٌ آخر أظن أنّ عليك رؤيته |
Burada görmen gerektiğini düşündüğüm bir şey daha var. | Open Subtitles | هناك شيء آخر أظن عليك رؤيته |
görmen gerektiğini düşündüğüm bir şey var. | Open Subtitles | وثمة شيء آخر عليك مشاهدته |
- Laguerta bunu görmen gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | -اعتقدت (لاغويرتا) أنّك عليك رؤية هذا |
görmen gerektiğini düşündüğüm bir şey var. | Open Subtitles | لدي شيء أظن أن عليك رؤيته. |
görmen gerektiğini düşündüğüm bir şey var. | Open Subtitles | وثمة شيء آخر عليك مشاهدته |