| Beni neden görmeye geldiğini biliyorum, o da bunu biliyor. | Open Subtitles | أعرف لماذا جاء لرؤيتي ويعرف هذا جيّدًا. |
| Ona dövmeli adamın beni görmeye geldiğini söyle. | Open Subtitles | -أخبريها أنّ رجلاً به وشم جاء لرؤيتي |
| Karısı iki seneden beri sizi görmeye geldiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت زوجته أنه كان يواصل القدوم هنا ليراكِ في العامين الماضيين |
| Karısı iki seneden beri sizi görmeye geldiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت زوجته أنه كان يواصل القدوم هنا ليراكِ في العامين الماضيين |
| Beni görmeye geldiğini bilmiyordum. Ne oldu? | Open Subtitles | لم أعرف أنكِ قادمة لرؤيتي ماذا هناك؟ |
| Beni niye beni görmeye geldiğini biliyorum ve o da bildiğimi biliyor. | Open Subtitles | أعلم لما أتى لرؤيتي وهو يعلم أنني أعرف ذلك |
| Carlos , beni görmeye geldiğini söyledi. | Open Subtitles | قال كارلوس الذي جاء لرؤيتي ؟ |
| Beni görmeye geldiğini bilmiyordum. Ne oldu? | Open Subtitles | لم أعرف أنكِ قادمة لرؤيتي ماذا هناك؟ |
| Sana Süper Çocuk'un beni görmeye geldiğini söylemek için geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت لأقول لك أن " الفتى الخارق " أتى لرؤيتي يا راي |
| Bu bana, Suffolk Dükü'nün beni bugün görmeye geldiğini hatırlattı. | Open Subtitles | ذلك يذكرني بدوق "سفولك" الذي أتى لرؤيتي |