"görmeyeceğim" - Traduction Turc en Arabe

• أراك
• لن أرى
• اراها
• رؤيتكما
• سأرها
• لن أراكِ
• أراه ثانية
• أضطر لرؤية

Dolayısıyla, eğer bunu yaparsam seni bir daha buralarda görmeyeceğim.
اذا فعلت لك هذا فلن أراك مجدداً بالمدينة هنا ؟

Bir daha seni asla görmeyeceğim, adını anmayacağım ve seni düşünmeyeceğim.
إنني لن أراك مرة أخرى و لن أذكر إسمك و لن أفكر بك

Biliyorsunuz bir kere size demiştim ki sizi ve diğerlerini muhtemelen bir daha hiç görmeyeceğim.
تعرف مرة قلت لك أنا ربما لن أراك أبدا أو أي من الآخرين مرة أخرى

Kölelerin oğlunun Mısır'a prens olduğunu görmeyeceğim.
و سوف لن أرى طفلا من العبيد يكون أميرا على مصر

Onu bir daha asla görmeyeceğim ve o anın büyüsü asla bozulmayacak.
انا لن اراها مره اخرى .. وليست هناك طريقة لتخريبها

Anlaşmanın kendi payıma düşen kısmını yaptım, böylece seni bir daha hiç görmeyeceğim.
وقد ألتزمت أيضاً بالإتفاق للنهاية حتى لا أراك مرّة أخرى

Seni tekrar görmeyeceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum.
وكأني في انتظار إنتهاء هذا الأمر لئلا أراك مجدداً

Sana söylemem gereken bir şey var, ...ve sadece sarhoş olduğum için, ...ve muhtemelen seni bir daha görmeyeceğim.
هنـاك شـيء يجـب أن أخبـرك بـه وهو فقـط بسبب أنـي ثمـلة ولأنـي من المحتمـل أن لا أراك ثـانيـة

Bunu yapınca, Nate zarar görmeden serbest kalacak... ve seni bir daha asla görmeyeceğim.
انا افعل هذا ونايت يطلق سراحه بلاأذى ولا أراك مجددا

Sen 73 yaşına gelene kadar seni görmeyeceğim.
لن أراك مجدداً إلا عندما تبلغ الـ 73 من عمرك

Bunu başarana kadar, seni asla dengim olarak görmeyeceğim.
وحتى ذلك الوقت ، لن أراك أبداً كشخص مساوٍ لي

Duymadıysan bir daha söyleyeyim, seni asla dengim olarak görmeyeceğim.
في حال لم تسمعني ، قلت لن أراك أبداً كشخص مساوٍ لي

O reklamını kaldıracaksın, adımı kullanmayı bırakacaksın ve seni bir daha görmeyeceğim.
سوف نلغي هذا الإعلان ونتوقف عن إستخدام إسمي ولن أراك مجدداً

Anlaşma şu; buradan gideceksin, seni bir daha görmeyeceğim böylece sen de hapse girmeyeceksin.
الإتفاق أن تبتعد ولا أراك ثانيةً ولاتذهب للسجن

Haftanın geri kalanında burada olmayacağım o yüzden seni bir süre görmeyeceğim.
سوف نتجه للضواحي بقية الأسبوع لذا لن أراك مؤخراً

Değer valla. Bir daha o çirkin suratlarınızı görmeyeceğim.
هذا يستحق الأمر، لأني لن أرى وجوهكم مرة أخرى

görmeyeceğim, onu unutacağım.
لن اراها ثانية ولن اريها نفسي وسأنساها

Ve bir daha ikinizi birbirinizi öldürmeye çalışırken görmeyeceğim.
ولا أريد رؤيتكما تحاولان قتل بعضكما ثانيةً، حسنًا، في الحقيقة...

Onu bir daha görmeyeceğim.
و لن سأرها مجدداً

Son karşılaşmamızda, dostlarınla seni, bir daha görmeyeceğim konusunda anlaştığımızı sanıyordum.
ظننت أننا اتفقنا في آخر لقاء لنا, بأنني لن أراكِ وأصدقائكِ ثانيةً

Bir daha hiç görmeyeceğim bir adama, bilmediğim bir silag için?
لرجل على الأرجح أنني لن أراه ثانية مقابل سلاح غير ملقم

Yüzünü bir daha görmeyeceğim için gerçekten çok mutluyum.
أنا سعيد جدا جدا لأنني لن أضطر لرؤية وجهك ثانيةً