| ...ama ben çocuklarımızı anneme götürüyorum. | Open Subtitles | وتمسكوا بما بعد الثورة العصرية لكن سآخذ أطفالنا إلى أمي |
| Üzgünüm, ama Neil'i İngiltere'deki bir kliniğe götürüyorum. | Open Subtitles | آسفة ولكني سآخذ نيل إلى عيادة في إنكلترا. |
| Hadi kuşbeyinli. Sorununu çözmek için seni eve götürüyorum. | Open Subtitles | هيا ، يا رأس الحمامة سآخذك للبيت لتتعامل مع مشاكلك |
| Bu külleri yatağıma götürüyorum ve ona günümün nasıl geçtiğini anlatıyorum. | Open Subtitles | آخذ الجرة معي إلى السرير كل ليلة و أحدثه عن يومي |
| Onu yılda bir kez hayvanat bahçesi ve sirke götürüyorum. | Open Subtitles | سآخذها فى الخارج مرة كل عام إلى الحديقة و السيرك المعذرة |
| Geçici ateşkes imzalayalım. Sadece bunu Leo'ya ben götürüyorum. | Open Subtitles | لذا سنكون في هدنة مؤقتة، سآخذ هذا إلى، ليو |
| Bu aptalca. Bu şeyi gerçek aya götürüyorum. | Open Subtitles | هذا سخف، سآخذ هذه العربة إلى القمر الحقيقي. |
| Şu anda hanınları yemeğe götürüyorum. Evet doğru bu görev bana ait. | Open Subtitles | والآن سآخذ سيداتي إلى العشاء، أجل، على حسابي |
| Üzgünüm, ama Neil'i İngiltere'deki bir kliniğe götürüyorum. | Open Subtitles | آسفة ولكني سآخذ نيل إلى عيادة في إنكلترا. |
| Krishnakant, ben eve bir kızımı götürüyorum, bir gelini değil. | Open Subtitles | كريشناكنت جي، انا سآخذ ابنتي إلى بيتي.. ليس كزوجة ابني ولكن كإبنة لي |
| Çürümeye başlamadan önce cesedi götürüyorum. | Open Subtitles | سآخذ هذه الجثة معى الآن قبل أن تبدأ فى التحلل |
| Kızı kamarama götürüyorum, ve beni iyi dinleyin, önümüzdeki birkaç saat içinde beni rahatsız eden olursa | Open Subtitles | سآخذك الى قمرتي وستطيعين أوامري واذا أزعجني أحد طيلة الساعتين القادمتين سيلقى نفس المعاملة |
| Kızı kamarama götürüyorum ve emrimi dinleyin, 2 saat içinde beni rahatsız eden olursa sonu aynı olur | Open Subtitles | سآخذك الى قمرتي وستطيعين أوامري واذا أزعجني أحد طيلة الساعتين القادمتين سيلقى نفس المعاملة تبقى معك؟ |
| Seni daha önce hiçkimseyi götürmediğim bir yere götürüyorum özellikle Amerikalıları. | Open Subtitles | و بالنسبة لي سآخذك الى المكان الذي لم آخذ أحد اليه من قبل و خصوصا الأمريكيين |
| Christian, bu adamı ofisime götürüyorum, bir dakika sonra burada olacağım. | Open Subtitles | كريستان , سوف آخذ هذا الشخص الى مكتبي واعيده خلال دقيقة |
| Firavun'a üç sepet ekmek götürüyorum ve ekmekler düşüyor. | Open Subtitles | انني آخذ ثلاث سلال من الخبز الي فرعون , و لكنها تقع |
| Dinle, kız 17 yaşında, ve ben onu evine götürüyorum. | Open Subtitles | والآن أصغِ إلي . إنها بالسابعة عشرة من عمرها ، سآخذها إلى منزلها |
| O bir ruh hastası. Merkeze götürüyorum. | Open Subtitles | إنه مختل العقل وأنا سآخذه إلى مركز المدينة، تعال |
| Arabam kösede. Onu götürüyorum, seni de memnuniyetle götürürüm. | Open Subtitles | أجل أنا ذاهب إلى هناك ويسرني أن آخذك إلى هناك أيضا |
| Bir imparatorluk kuruyorum Seni de benimle beraber götürüyorum İlk sırada sen varsın | Open Subtitles | سنبنى إمبراطورية. سأخذك معي . أنت القادم. |
| - Onu erkek kardeşine geri götürüyorum. | Open Subtitles | أنا آخذها كي أدفنها مع أخيها. لقد وعدتها بذلك |
| Yarın eşimle çocukları trene götürüyorum. | Open Subtitles | غدا صباحا سأصطحب الزوجة و الأولاد لمحطة القطار |
| Sizi Broadway'e götürüyorum. | Open Subtitles | أنا سآخذكم يا شباب في رحلة الى برادوي |
| Onunla buluşacak vaktimiz yok çünkü seni havaalanına götürüyorum. | Open Subtitles | ليس لدينا في الحقيقة وقت لمقابلته لإنني سوف اخذك |
| Herşey halloldu. Hipopotan uyuyor. Shane'i Docky'nin yerine götürüyorum. | Open Subtitles | لقد أتممت التنظيف وهيبو نائم وسآخذ شاني إلى دوكي |
| Enstüramansız müzik, modasının geçmesi tehlikesinin altında. Onu tuhaf soundlara götürüyorum. | Open Subtitles | نوع الموسيقى الذي نغنيه سيواجه خطر الركود سأنقل منتجاتنا إلى نوعية جديدة |
| Ailemi bu haftasonu DisneyWorld'e götürüyorum. | Open Subtitles | انا ساخذ عائلتي إلى عالم ديزني الاسبوع القادم |
| Çünkü bu hafta sonu onu Santa Barbara'ya götürüyorum. - Amanın! | Open Subtitles | لأنني سأصطحبها لسانتا باربارا في عطلة نهاية الأسبوع. |