Hey, Nelson, Moe'ya merhaba de. Seni arasıra kampa götürebileceğini söylüyor. | Open Subtitles | (نيلسون) ، ألق التحية على (مو) قال إنه سيصطحبك للتخيم في وقت ما |
Bay Cheung sizi çok iyi bir Çin porselencisine götürebileceğini söylüyor. | Open Subtitles | السيّد (شيونغ)، يقول إنّه سيصطحبك من أجل شراء الخزف العاجيّ |
Bay Cheung sizi çok iyi bir Çin porselencisine götürebileceğini söylüyor. | Open Subtitles | السيّد (شيونغ)، يقول إنّه سيصطحبك من أجل شراء الخزف العاجيّ |
Kendi iktidarının Gredenko ile bağlantısı olduğunu ve bu sayede bizi ona götürebileceğini iddia ediyor. | Open Subtitles | يدّعى أن إدارته كان لديها تعاملات مع (جريدنكو) -وأن لديه شخص سيقودنا إليه |
Bizi Ward'a götürebileceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد حقًا أنه سيقودنا ل"وورد"؟ |
Oliver onun bizi Lex'e götürebileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | يظن (أوليفر) أنه سيقودنا لـ(ليكس). |
Ama bizi Prense götürebileceğini iddia eden biri var. | Open Subtitles | لكن هناك شخصاً يدعي أنه يمكنه أخذنا إلى الأمير |
Jet bizi Appa'ya götürebileceğini söylüyorsa bunu araştırmalıyız. | Open Subtitles | ( إذا كان بإمكان ( جيــت ) أخذنا إلى ( آبا فيجب أن نتفحص الأمر |