"gözaltına" - Traduction Turc en Arabe

    • الحجز
        
    • القبض
        
    • للحجز
        
    • الحبس
        
    • حجز
        
    • للحبس
        
    • رهن الإعتقال
        
    • اعتقلت
        
    • اعتقل
        
    • تحت المراقبة
        
    • باعتقال
        
    • رهن الاعتقال
        
    • اعتقلنا
        
    • يُعتقل
        
    • نقبض
        
    Bu adamın araştırdığım bir vakayla bağlantısı var. Onu gözaltına alacağım. Open Subtitles هذا الرجل مطلوب في قضيّة أعمل عليها، سوف آخذه إلى الحجز.
    Yine de gözaltına alacak başka birini bulana kadar gitmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لكن حتى يكون لدينا شخص آخر في الحجز لن أسمح له بالمغادرة
    Şüpheli olduğu düşünülen bir kişi gözaltına alındı. Open Subtitles الشخص الذي كنا نعتقد انه المشتبه الرئيس تم القاء القبض عليه
    gözaltına falan girmem demiştim. Open Subtitles مستحيا لقد أخبرتك أني لن أذهب للحجز الاحتياطي
    Memur bey, lütfen Bay Gambini'yi gözaltına alın. Kefalet 200 dolar olarak belirlenmiştir. Open Subtitles أيها الحاجب، من فضلك خذي السيد غامبيني إلى الحبس ستكون كفالته 200 دولار
    Dallas polisi en azından 12 kişiyi gözaltına aldı. Open Subtitles شرطة دالاس أخذت 12 شخصا على الاقل إلى الحجز
    Laurel Canyon Caddesi cinayetleriyle ilgili olarak porno yıldızı John Holmes gözaltına alındı. Open Subtitles فيما يتعلق بجريمة قتل لوريل كانيون و قد اتخذت الشرطة نجم الافلام الاباحية جون هولمز الي الحجز
    Charlotte ve Staphanie'yi taciz etmek suçundan gözaltına alınıp sorgulandım. Open Subtitles لقد استدعيت في الحجز القضائي وإستجوبت في تهمة التحرش شارووت وستيفاني.
    Sarı bandın arkasına geç yoksa seni bizzat gözaltına alırım. Open Subtitles قف خلف الخط الأصفر وإلا آخذك إلى الحجز بنفسي
    - Defteri, gözaltına alınınca alırsın. - Yeterince âdil, tamam. Open Subtitles ـ سوف تحصل على الدفتر ، عندما يكون في الحجز القضائي ـ هذا عادل ، لا بأس
    Bu adamı gözaltına alana kadar fazla mesai yapacağız. Open Subtitles بقدر تعلق الأمر بالوقت الإضافى حتى يتم القبض على هذا الرجل
    FBI'ın gözaltına aldığı kimse var mı? Open Subtitles فقط ألقوا القبض على فريق كرة القدم الذي ينمتى إليه صاحب التفجير.
    Polis ipuçlarını topluyor ...olayla bilgisi olan herkesi sanık olarak gözaltına alıyor... Open Subtitles و الشرطه تطلب من كل من لديه معلومات تؤدي إلى القبض على المتهم بالإتصال برقم الطوارئ
    Yine de cinayetle ilgisi olup olmadığını belirleyene kadar gözaltına almak zorundayız. Open Subtitles ما زال علينا أخذه للحجز و نحدد إذا كان أو لم يكن متورطاً في جريمة القتل
    Ve benim emrimle içeri girerek, uzaylıyı gözaltına alacaklar. Open Subtitles وعبر قيادةتي ، فسوف يقتحمون ويأخذون الأجنبي للحجز
    gözaltına alınan 500'den fazla insan böyle elektrik verildikten sonra öldü. Open Subtitles أكثر من 500 شخص ماتوا في الحبس لدى الشرطة بعد صعقهم
    Sana söz veriyorum... O'nu güvenli bir şekilde geri getirip koruma için gözaltına alacağız. Open Subtitles أعدك أننا سنعيده بأمان و نحتجزه حجز وقائي
    O yüzden bu koruma maksatlı gözaltına alınma talebine yönelik formu imzalayıp kendini özel kısma aldıracaksın. Open Subtitles ولهذا ما سنفعله هو أنك ستوقعين علي طلب للحبس الوقائي وسنضعك في هذا الجناح المنفصل
    Çünkü Red John'u yakaladığımızda onu gözaltına alacağız ve hukuk mahkemesinde yargılanacak. Open Subtitles فسنقوم بوضعه رهن الإعتقال -و ستتم محاكمته بمحكمة قانونية -ليس طالما أتنفّس
    Neden bana Samirin 9 ay gözaltına aldındığını söylemedin? Open Subtitles لماذا لم تخبرني بأنك اعتقلت سمير لمدة تسعة اشهر ؟
    Phil'in gözaltına alındığı gün, benimle eve kadar yürüdün, konuştuk. Open Subtitles في اليوم الذي اعتقل فيل لقد اوصلتني للمنزل، وقد تحدثنا
    Sanırım iki yıl önce Büro onu gözaltına altına almıştı. Open Subtitles أظن أن المكتب وضعه تحت المراقبة منذ سنتين
    Takip eden haftalarda. askerler gelip seçkin Japon kişileri gözaltına alıyorlardı: öğretmenler, bankacılar, avukatlar, Budist rahipler, gazete editörleri ve topluluk liderlerimiz. Open Subtitles في الأسابيع التالية.. بدأ الجيش باعتقال اليابانيون البارزون. معلمين, مصرفيين, محامين,
    Efendim, iş birliği yapmazsanız, sizi gözaltına almak zorunda kalacağım. Open Subtitles يا سيد إن لم تتعاون أخشى أن أضعك رهن الاعتقال
    Polisler bizi gözaltına aldı. Open Subtitles اعتقلنا رجال الشرطة
    Çoğu kez, tacizler, hiç kimse gözaltına alınmaz, kimse...hiç kimse hapse girmez. Open Subtitles معظم الأوقات، الإعتداءات، لا أحد يُعتقل لا أحد يذهب إلى السجن
    Müdürüm, adam bizi görünce onu gözaltına almak zorundaydık. Open Subtitles أيتها المديرة، بمجرد أن رآنا كان علينا أن نقبض عليه، أليس كذلك؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus