"gözetlemek" - Traduction Turc en Arabe

    • التجسس
        
    • للتجسس
        
    • تتجسس
        
    • تتجسسي
        
    • والتجسس على
        
    • للتجسّس
        
    Belli ki, yönergeniz diğer kültürleri gizlice gözetlemek konusunu kapsamıyor. Open Subtitles تعليماتك حَسْب الظاهر لا تتضمن التجسس على ثقافات الآخرين.
    Anlamadığım şu; madem dadıyı gözetlemek istiyorsun niye çalışma odasına kamera koyuyorsun? Open Subtitles ما لا أفهمه هو , إذا كنت تحاول التجسس على مربية لماذا تضع كاميرا في المكتب ؟
    Michael, üst düzey bir devlet memurunu gözetlemek çok ciddi bir suçtur. Open Subtitles هل تعلم ,مايكل , التجسس على موظف حكومة بترخيص سرى للغاية يعتبر جريمه خطيرة
    Ve dürüst olmak gerekirse, bu teknolojinin birisini gözetlemek için kullanıldığını hayâl etmek zor değil. TED ولنكن منصفين ليس من الصعب أن تتخيل استخدام هذه التقنية للتجسس على شخص ما
    Seni gözetlemek için aylardır bu bedeni kullanıyorlar. Open Subtitles لقد استخدموا هذا الجسد للتجسس عليك لعدة شهور
    Kızınızı gözetlemek için kiralık arabasına kamera yerleştirmişsiniz. Open Subtitles لقد قمت بتثبيت كاميرا مراقبة في سيارة إبنتك المستأجرة كي تتجسس عليها
    Beni gözetlemek için şimdi de kılık mı değiştirdin? Open Subtitles هل تتنكرين كي تتجسسي علي الآن ؟
    Mahalleyi gözetlemek iğrençmiş, ...ama şarapla casusluk süper! Open Subtitles مراقبة الحيّ مقرفة لكن النبيذ و التجسس رائعان
    Bu binayı beni gözetlemek için mi buraya diktin? Open Subtitles هل حددت موقع هذا المبني بحيث تتمكن من التجسس علي؟
    İyi anlamda gözetleme tıpkı çiçek vermek ve yavru köpekler, ve gözetlemek gibi. Open Subtitles مثل : هاي خُدي بعض الدُمى و الورود و القليل من التجسس
    Bu kadını gözetlemek istediğini ve nasıl birine benzediğini görmeyi sonra da arabasını yoldan çekmeyi düşündün. Open Subtitles تفكرين بأنك تريدين التجسس على تلك المرأة و ترين ما هي طباعها ومن ثم تقومين بخدش سيارتها بالمفتاح في أثناء خروجك
    Sivil vatandaşları gözetlemek için halkın vergilerini boşa harcamanız... Open Subtitles مهما يدفع لك للصمت إسمع هذا إستعمال سيء مقرف لأموال الضرائب التجسس على مواطنين خاصين
    Lindy o salağın telefonunu hacklemişti ve onun her hareketini gözetlemek zorunda kalmıştım. Open Subtitles اخترقت "لندي" هاتف غريب الأطوار هذا و تمكنتُ من التجسس على كل خطواته
    Belki de ajanları gizlice gözetlemek yerine işini yapmalısın. Open Subtitles ربما يجب عليك أن تقوم بعملك بدلًا من التجسس على العملاء الأخرين
    Seni gözetlemek için aylardır bu bedeni kullanıyorlar. Open Subtitles أنا أستخدم هذا الجسد للتجسس عليك منذ شهر
    Onu gözetlemek için benim odamı tekrar kullanmayacaksın. Open Subtitles لن تقوم بإستخدام غرفتى للتجسس عليها مجددا
    Seni gözetlemek için başka yere taşınmayı düşünebilirdim. Open Subtitles هل أمكن لي أن أنتقل إلى إلى مكان ما للتجسس عليك.
    Programı Amerikalıları gözetlemek için kullanıyorsunuz. Open Subtitles تستخدمونه للتجسس على الأمريكيين. كيف نستخدمه سري للغاية،
    Beni gözetlemek için de size böyle bir teknoloji yerleştirmişler. Open Subtitles قاموا بزرع هذه التقنية بداخلكَ كي تتجسس عليّ
    Dürbünden bakma, yaşlı kadınları gözetlemek. Open Subtitles تنظر من خلال المنظار و تتجسس على السيدات العجائز
    Beni gözetlemek için onun çarşafını giydin. Ne utanç verici! Open Subtitles لقد ارتيدتِ شادورها كي تتجسسي علي
    Piyasaları ayarlayıp hükümetleri manipüle etmek ve dilediğiniz kişiyi gözetlemek için kullanabileceğinizi söylediğiniz bu çip. Open Subtitles والتلاعب بالحكومات والتجسس على من تختاره
    Bu adamları gözetlemek kolay olmayacak. Open Subtitles لن يكون الأمر سهلًا للتجسّس على هؤلاء الرّجال.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus