İncele ve gözlemleme yap, ve verileri yorumla. | Open Subtitles | الملاحظة والقياس الحذر تفسير البيانات التجريبيّة |
...gözlemleme eylemi gözlemlenen şeyi değiştiriyor. | Open Subtitles | أشبه بميكانيكا الكم حيث الملاحظة والمشاهدة تؤثر بالفعل |
gözlemleme yerinden ana meydanı izlemesine izin verdim. | Open Subtitles | لقدر تركته يشاهد القاعه الرئيسيه من على منصة الملاحظة |
Şimdi buzdağının kuzeye sürüklenmesini gözlemleme fırsatımız oldu. | Open Subtitles | والآن تتاح لنا الفرصة لمراقبة كيف تنجرف الجبال الجليدية إلى الشمال. |
Birinin hayatını fark edilmeden, en doğal hâliyle gözlemleme şansı. | Open Subtitles | الفرصة لمراقبة الحياة بطبيعتها، وتكون غير مُلاحظ |
Sektördeki en zeki kişinin yanında oturarak sektörün her kısmını gözlemleme şansı. | Open Subtitles | فرصة لمراقبة كل أوجه الصناعة والتعامل مع أفضل العقول في الصناعة |
Kişinin mental çevikliğini gözlemleme yeteneklerini ve çoklu iş yapma yeteneğini ölçüyor. | Open Subtitles | إنها تُستخدم لقياس قوت التنبُّه العقلي ومهارات قوة الملاحظة وقدرتُهم على القيام بعدة مهام في آنِ واحد |
Ayrıca teleskopik gözlemleme hakkında temel bilgilere de sahibim. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن لدي المهارات أساسية بالنسبة لتلسكوب الملاحظة. |
ama sadece gözlemleme sanatı üzerine biraz fazla polis düşünseler.. | Open Subtitles | و لكن إذا قاموا بتعليم المزيد من الشرطيين .... فن الملاحظة |
Benim zayıf gözlemleme yeteneğimden olsa gerek. | Open Subtitles | كل اللوم على قدراتي القاصرة في الملاحظة |
Uzun zaman şuna inandı: "İnsanlar tarihe hapsedilmiş ve tarih de insanlara hapsedilmiş." Baldwin'in Sivil Haklar'daki rolü, gözlemleme ve rapor etmenin ötesine geçti. | TED | حيث كان يؤمن بأن: "الناس محاصرون في التاريخ والتاريخ محاصر فيهم." كان دور بالدوين في حركة الحقوق المدنية أبعد ما يكون عن الملاحظة وكتابة التقارير. |
Vay! gözlemleme gücün müthiş. | Open Subtitles | قدراتك على الملاحظة مذهلة |
gözlemleme. | Open Subtitles | من الملاحظة |
Bunlar değerli bilgiler sağlasa da odak gruplarının da sınırlamaları vardır. Temel sınırlamalardan birisi bir şeyi basitçe gözlemleme eyleminin onu değiştirebileceğidir. | TED | ولكن على الرغم من أنهم يوفرون معلومات قيمة، مجموعات التركيز لها حدودها، أهمها أن الفعل البسيط لمراقبة شيء ما من الممكن أن يغيره. |
Daha önce iki defa bu ender elektrikli denizanalarının yüzlercesinin, tek seferde dalgayla sahile vurmasını gözlemleme şansım olmuştu. | Open Subtitles | حاولت مرتين فقط ثم واتاني الحظ الجيد لمراقبة المدالمطاطي هذا الحدث النادر يحصل عندما تهاجم 100 سمكة من نوع القنديل الشاطئ وكلها مرة واحدة |