Şimdi dökülen gözyaşlarının hiçbir anlamı yok! Yaşlandığında bunu anlayacaksın! | Open Subtitles | إراقت الدموع الان لا تفيد شيئا ستدرك الان انك قد كبرت في السن |
Çünkü gözyaşlarının baban için hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | إنسيه. لأن أبّاك لن يفهمّ معنى هذة الدموع |
Ona dedim ki: "Bir daha bu sümüklü gözyaşlarının... | Open Subtitles | لقد أخبرته أنك لن ترى هذه الدموع الخسيسة |
Mutluluk için bile aksa gözyaşlarının lambayı ıslatmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تدعِ دموع الفرحة تطفئ المصباح قبل قدومه |
Bazıları, düşmanlarına nazikçe dişlerini gösterirken, bazıları sevgi dolu bir yüz ifadesine bürünerek, gözyaşlarının akmasını engeller. | Open Subtitles | البعض يظهر أسنانه كتحذير مهذب لأعدائه البعض يضع ابتسامة بسيطة ليمنع دموع من الانهمار |
Bana ikinci kez baktığında beni şaşırtan şey ise gözyaşlarının yüzünde donmasıydı. | Open Subtitles | والشيءالذيفاجأني هوعندماقالانه يتطلعفيوجهيمرةثانية تلك الدموع جمدت في وجهه. |
Masum gözyaşlarının dökülmesi zor, ama testis şeyi... | Open Subtitles | أنا أخشى أن الدموع لم يحدث. ولكن مع الكرات لكم حظا. |
Dökeceğim gözyaşlarının mutluluk gözyaşları olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقد بأن تلك الدموع التي سأبكيها ستكون دموع الفرح. |
Ama gözyaşlarının dili en etkili olanıdır. | Open Subtitles | لكن لغة الدموع هي الأسهل والأكثر تأثيراً |
Bazı çalışmalarda ise duygusal gözyaşlarının yüksek düzeyde ACTH ve enkefalin, endorfin ve doğal ağrı kesiciler gibi stres hormonları salgılattığı gösterilmiştir. | TED | ولكن بعض الدراسات قد وجدت أن الدموع العاطفية تحتوي على معدلات أعلى من هرمونات التوتر، مثل الهرمون الموجه لقشرة الكظر والانسافلين والاندورفن ومثبط الألم الطبيعي. |
Beklenmedik azarlamaların ve akabinde gözyaşlarının olduğu berbat ve aptalca sahne başlamıştı. | Open Subtitles | المشهد المروع السخيف بدأ... . مع لوم غير متوقع, بدأت الدموع في الانهمار |
gözyaşlarının hiç bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أدرك مطلقاً مدى قوة هذه الدموع |
gözyaşlarının sebebi mannun gelmesi 8 gramlık beynimle ona öyle bir oyun oynayacağım | Open Subtitles | هذه الدموع سالت من عينيك بسبب مانو دادا الآن راقبيني وأنا أستخدم ثمانية جرامات من عقلي ضده! |
Fyodor Kent'in dünya çapındaki bir yarışmada olağan gözyaşlarının kâfi gelmeyeceğini bilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | على "فيودور كنت" أن يدرك بأنّه في عالم المنافسة الدموع العادية لن تكون كافية |
gözyaşlarının tadının daha az acı olmasını sağlıyor. | Open Subtitles | تساعد في جعل طعم الدموع أقل مرارةً |
Bu "bir tabut görene kadar gözyaşlarının dökülmemesi"dir. | Open Subtitles | هذا يُدعى "لا تذرف الدموع حتى يرى المرء التابوت" |
Yalnızca masum gözyaşlarının yani çocuk gözyaşlarının oku, direkt olarak vurulursa bu ateşi söndürebilir. | Open Subtitles | - و مكلف - سهم من دموع بريئة فقط تكون دموع طفل، و يصوب مباشرةً ناحية القلب فيطفيء هذه النار |
Kızımızın gözyaşlarının seni bu kadar mutlu etmesine çok sevindim. | Open Subtitles | يسرني أن دموع ابنتنا تسعدك لهذه الدرجة |
Şimdi, duygusal gözyaşlarının potasyum ve manganez miktarı diğerlerinden daha yüksektir. | Open Subtitles | " دموع العاطفة لها مستوى عالي من " البوتاسيوم والمانغنيز " أكثر من الأخرى " |
Çünkü gözyaşlarının baban için hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | إنسى. الأن أبّك لن يهتمّ بدموعك |
Yağmur yanaklarından acı gözyaşlarının izlerini siliyor. | Open Subtitles | بينما المطر يطهر خدودهم و الملح يسقط مر من دموعهم |