"güç için" - Traduction Turc en Arabe

    • أجل القوة
        
    • للقوة
        
    • على السلطة
        
    • من أجل السلطة
        
    • للحصول على القوة
        
    • بسبب الحصول على القوة
        
    Yamyamın kolu güç için ve kalbi de ruh için yemiş olabileceğini söylüyor Open Subtitles يمكن أن آكل لحم البشر قد أكل الذراع من أجل القوة و القلب من أجل الروح
    Sitede bazı insanların zenginlik ve güç için iblisle antlaşma yaptığı yazıyordu. Open Subtitles يعقدون صفقات مع الشياطين من أجل القوة و المال
    Kişisel güç için ilk adım: Enerji. Open Subtitles الخطوة الأولى للقوة الشخصية تدعى الطاقة، الطاقة
    Kişisel güç için ilk adım: Enerji. Open Subtitles الخطوة الأولى للقوة الشخصية تدعى الطاقة، الطاقة
    güç için herşeyi yaparlar. Open Subtitles يفعلون أيّ شيء للحصول على السلطة مثل ذلك الفتى
    güç için değil kabilenin iyiliği içindi. Open Subtitles لم يكن من أجل السلطة بل كان لمصلحة العشيرة
    Bu sayede aileme toprak ve unvan verildi ama o bunu güç için yaptı. Open Subtitles لهذا، أخذ والداي الأرض والمنصب ولكنه فعل ذلك للحصول على القوة
    Oğlunu şuanki hizmet ettiğin güç için feda etmen gibi mi? Open Subtitles كما تصدّق انك كنت مضطرًا للتضحية بطفلك من أجل القوة التي تخدمها الآن
    Bir taraf güç için savaşır... diğer taraf intikam kovalar. Open Subtitles "جانب يناضل من أجل القوة" "و الجانب الآخر ينتقم"
    Bir taraf güç için savaşır... diğer taraf intikam kovalar. Open Subtitles "جانب يناضل من أجل القوة" "و الجانب الآخر ينتقم"
    güç için doğal olmalı. Open Subtitles يجب عليّ أن أدعو من أجل القوة.
    Son yirmi yılda, batılı elitler bıkmadan dünyada bu prospektüsü satmak için yarıştılar: Birçok partinin siyasi güç için savaşması ve herkesin onlar için oy vermesi gelişen çilekeş dünyada kurtuluşa giden tek yoldur. TED في العشرين سنة الأخيرة، كانت النخب الغربية تهرول دول كلل أو ملل في جميع أنحاء العالم لبيع هذا البيان: نضال الأحزاب المتعددة من أجل القوة السياسية وتصويت الجميع لهم هو الطريق الوحيد لخلاص العالم النامي الذي طالت معاناته.
    Sırf güç için değil, aynı zamanda benden intikam almaya da can atıyor. Open Subtitles إنه لا يسعى للقوة وحسب، وإنما يُريد الإنتقام مني أيضًا.
    Çita ciğeri hız için, ayı kalbi de güç için yeniyor. Open Subtitles حسناً، قم بأكل كبد الفهد للسرعة قلب دب للقوة
    Burada yazdığına göre iç dolgu ya da sığınak, azami güç için 60 derecelik bir açı ile yerleştirilmeli. Open Subtitles .. يقول هنا الملجأ أو المأوى يجب أن يوضع على" "زاوية ستين درجة للقوة القصوى
    (Gülme) Ya da yükselen güç için Şi Cinping'den daha uygun bir lider? TED ترامب؟ (ضحك) أو قائدا للقوة الصاعدة أكثر كفاءة من شي جين بينغ؟
    Ruslar Afganistan'ı terk ettiğinde, farklı mücahid grupları birbirine düştü ve güç için şiddetli bir mücadele başladı. Open Subtitles عندما ترك الروس أفغانستان انقلبت المجموعات الجهادية ضد بعضها البعض ودخلت في صراع شرس على السلطة
    Bir çuvaldaki fareler gibi, hepsi de güç için çırpınıyordu. Open Subtitles كمجموعة متناحرة، تنازعو على السلطة.
    Deacon güç için alıyor. Open Subtitles أخذ الشماس ... على السلطة.
    Onlar güç için savaşıyor. Erkekler böyle yapar. Open Subtitles انهم يقاتلون من أجل السلطة هذا ما يفعله الرجال
    Böylece bunu destekleyen aktivist vatandaşlar, kelimenin tam anlamıyla güç için gücün kendisiyle savaşmak zorunda kaldılar. TED إذا فقد كان على النشطاء المواطنين في بولدر المدافعين عن هذا القرار أن يحاربوا هذه السلطة بما في الكلمة من معنى لكي يحاربوا من أجل السلطة.
    Bu sayede aileme toprak ve unvan verildi ama o bunu güç için yaptı. Open Subtitles لهذا، أخذ والداي الأرض والمنصب ولكنه فعل ذلك للحصول على القوة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus