Bree Van de Kamp güçlü bir adam karşısında... kendini çaresiz buldu. | Open Subtitles | بري فان دي كامب وجدت نفسها دون حيلة في وجه رجل قوي |
Evet, herkes duydu ama senin gibi güçlü bir adam bir şeyler biliyordur. | Open Subtitles | نعم، حسناً،الجميع سمع به لكن، رجل قوي مثلك لا بد أنه يعرف شيئاً |
Buraya senin gibi güçlü bir adam. | Open Subtitles | إننا نحتاج رجلاً هنا.. رجل قوي رجل مثلك.. |
Ya da bizi aldatmak için darbelerinin gücünü değiştiren güçlü bir adam. | Open Subtitles | رجل قوى يطعن الضحيه بقوه و شده و أيضا بخفه و ضعف لأجل أن يربكنا |
Geri dönülmeyecek noktaya ulaştığında Motome gibi güçlü bir adam bile ailesini korumak isterken kafayı yiyebilir ve ben bunun için onu överim. | Open Subtitles | عندما وصل إلى نقطة الـ لا عودة "حتى إن كان رجلاً قوياً كـ "موتومو سيفقد صوابه ليحمى عائلته وأمدحه على ذلك |
Frobisher güçlü bir adam. | Open Subtitles | فروبشر) رجل قويّ) |
Çok güçlü bir adam tarafından yönlendirilmiştim. | Open Subtitles | تمّ التلاعبُ بي على يدِ رجلٍ واسعِ النفوذ. |
Onu destekleyen kendi özel ordusuyla çok güçlü bir adam. | Open Subtitles | رجل ذو نفوذ هائل للغاية بصحبة جيشه الخاص الذى يسانده. |
Ben o istiyor, biliyor musun, güçlü bir adam, ama onun hassas yönünü göstermek için korkmuyor birisi. | Open Subtitles | أعتقد أنها تريد رجل قوي ، لكن شخص لا يخاف من إظهار جانبه الحساس |
Yani bunu yapan bir insansa, çok güçlü bir adam olmalı. | Open Subtitles | بالتالي إذا ما كان شخص ما فنحن نبحث عن رجل قوي جداً |
J Baba güçlü bir adam. Öyle biri kara derinizi yüzeceğini söylerse, harbiden derinizi yüzer. | Open Subtitles | أبي جي رجل قوي حيث إذا أراد شرب القهوة السوداء |
Acil servise gelen bir itfaiyeci vardı, iri ve güçlü bir adam. | Open Subtitles | كان هناك رجل أطفاء أتى الى الطوارئ أحد الأيام رجل قوي كبير، هه ؟ |
Sana zarar verebilecek kadar çok güçlü bir adam olduğu anlamına gelen o mührü, görmene rağmen bu kadar, uzaklara kadar geldin yani. | Open Subtitles | حسنا، تعلمين بأن الختم يعني بأنه رجل قوي جدا وأن بامكانه ايذائك |
Küçük çocukları sakatlayan güçlü bir adam. | Open Subtitles | ' تايس رجل قوي الذي يَجْرحُ الأطفالَ الصِغارَ. |
"Artık burama geldi, bir dahaki sefere geldiğinde bu çelimsizi pataklaması için güçlü bir adam tutacağım" | Open Subtitles | "أكتفيت من ذلك، سأحصل على رجل قوي" "ليضرب هذا الشاب إذا عاد مجددًا" |
Boynu kırılmış. güçlü bir adam olmalı, çünkü o da vücudunu geliştirirdi. | Open Subtitles | لقد كسر عنقها لابد وأنة كان رجل قوى |
Babam zengin ve güçlü bir adam. | Open Subtitles | أبى رجل قوى وغني |
Başkan güçlü bir adam. | Open Subtitles | ...حسناً الرئيس رجل قوى |
Büyüdüğünde bir gün çok güçlü bir adam olacak. | Open Subtitles | سينضج ويغدو رجلاً قوياً ذات يوم |
güçlü bir adam oldun. Halk seni seviyor. | Open Subtitles | أصبحت رجلاً قوياً الناس تحبك |
Dede kulağa çok güçlü bir adam gibi geliyor. | Open Subtitles | الأب الروحي يبدو رجلاً قوياً |
Çok güçlü bir adam tarafından kandırıldım. | Open Subtitles | -تمّ التلاعبُ بي، على يدِ رجلٍ واسعِ النفوذ |
güçlü bir adam için çalıştığınızda bazen tasmanız sıkabilir. | Open Subtitles | عندما تعملين لدى رجل ذو نفوذ أحيانا تخنقني القواعد |