| Yanında olmayı, Gülüşünü özledim. | Open Subtitles | انني افتقد القرب منك انني افتقد ضحكتك |
| Sen mutsuzsun, Gülüşünü kaybettin. | Open Subtitles | أنت لست سعيداً ، لقد فقدت ابتسامتك |
| Fakat kadının Gülüşünü seven birçok erkek kızın tamamıyla evlenme hatasına düşmüştür. | Open Subtitles | لكن الكثير من الرجال يحبون ابتسامة فتاة قد ارتكبوا خطا التزوج من الفتاة باكملها |
| Kibirli Gülüşünü atabilirsin ve her şeyi biliyormuş gibi davranabilirsin. Ama bilmiyorsun. | Open Subtitles | يمكنكَ رسم الإبتسامة المتغطرسة والتصرّف وكأنكَ تعرف كل شيء عن كل شيء، لكنكَ لستَ كذلك |
| Demek hız yaparkenki Gülüşünü yeniden buldun. | Open Subtitles | فاذاً لقد استطعتِ أن تعثري على الابتسامة و أنتِ مسرعة |
| Bazen gözleri gözlerimin önüne geliyor ya da beşiğinden bana Gülüşünü görüyorum. | Open Subtitles | سوف أحصل على لمحة من عينيه أو الطريقه التى كان يبتسم من أجل الحصول على كريب |
| Eileen'ın Gülüşünü düşünüyordum. | Open Subtitles | "أفكر في إبتسامة إيلين البطيئة" |
| Sevdim o zaman... Gülüşünü duymayı. | Open Subtitles | احببت سماع ضحكتك |
| Gülüşünü duymak güzel. | Open Subtitles | يسعدني سماع ضحكتك. |
| Gülüşünü çok seviyorum. | Open Subtitles | تعجبني ضحكتك يعجبني إضحاكك لي |
| Ayrıca, bilirsin Gülüşünü sevdim işte. | Open Subtitles | بالاضافة الى ذلك، أنت تعرف... أنا نوع من مثل ابتسامتك. |
| Gülüşünü seviyorum. | Open Subtitles | انا احب ابتسامتك |
| Bozulmasın moralin bulutlara Göster Gülüşünü, sakın somurtma Kalk ayağa kazan! | Open Subtitles | لا تدع الغيوم تحبطك أرني ابتسامة لا تجهماً |
| Bir gün, senin o süslü, büyüleyici dünyana şeytani bir rüzgar çarpacak.., ...ve o senin alaycı Gülüşünü, suratından söküp atacak. | Open Subtitles | حيث تهب رياح شيطانية إلى عالم اللهو خاصتك وتمحو ابتسامة الرضى هذه من وجهك. |
| Hep senin birden kapıdan içeri girip bana o Gülüşünü atmanı ve seni karşıma alıp ne kadar üzgün olduğumu söylemeyi hayal ettim. | Open Subtitles | لطالما دعيت وأملت بأن تدخلين علي مترنحة مع الباب وتعطيني تلك الإبتسامة القاتلة |
| Şu kendini beğenmiş Gülüşünü yüzünden at. | Open Subtitles | مسح تلك الابتسامة متعجرف قبالة وجهك. |
| Bazen gözleri gözlerimin önüne geliyor ya da beşiğinden bana Gülüşünü görüyorum. | Open Subtitles | أحصل على لمحة من عينيه أو الطريقه التى كان يبتسم من أجل الحصول على كريب |
| Bense bir kadının Gülüşünü 20 metreden görürüm. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} أما أنا فيمكنني رصد إبتسامة إمرأة من على بعد 18 متراً. |
| Gülüşünü de seviyorum. | Open Subtitles | وأنا أحبّ إبتسامتك أيضا. |
| Ya da Gülüşünü aklıma getirirdim. Yaşadığımız en küçük mutluluk bile yeterdi. | Open Subtitles | لمستك خلالها، أو كلّ ضحكة سمعتها، أو كلّ ذرّة سعادة مررنا بها. |
| Onun Gülüşünü koridorun sonundan duyabiliyordu. | Open Subtitles | بإمكانه أن يسمع ضحكتها في جميع أنحاء الرواق |
| Gülerek eğleniyormuş gibi görünüyor ama ben onun gerçek Gülüşünü bilirim. | Open Subtitles | تتظاهر بأنها تستمع بوقتها بالضحك، ولكنني أعرف ضحكاتها الحقيقة كيف تبدو. |
| Sadece babamın kucaklamalarını hatırlıyorum Gülüşünü. | Open Subtitles | إنى أتذكر عناق والدنا كانت ضحكته |
| Her şeyini; vücudunu, yüzünü, senin duygularını Gülüşünü, göz yaşlarını, orgazmını, mutluluğunu depresyonlarını, senin korkularını, hasretlerini. | Open Subtitles | لجسدك كله, وجهك, و.. عواطفك, ضحكك, دموعك, تلذذكِ, وسعادتك, |
| Ona fotoğrafları gösterip tuhaf Gülüşünü kendisinin fark etmesini sağlayacağız. | Open Subtitles | ما هو أقتراحك ؟ نريها الصور و ندعها تكتشف أبتسامتها الغريبة بنفسها |
| Eğer yürekten gülersen, Gülüşünü duyabilirim. | Open Subtitles | فلو ضحكت من قلبك سأسمع هذه الضحكة |