| Ve tanrılar oğlumuza gülümseyecek ona itaat ettiğimiz için. | Open Subtitles | والآلهة ستبتسم لابننا عبر طاعاتنا |
| # Güneş ışıkları gülümseyecek birazdan # | Open Subtitles | اشعة الشمس ستبتسم حالا |
| Çocukları kaybettiğini öğrenince gülümseyecek basit bir adam. | Open Subtitles | الذي سيبتسم فى تسامح عندما يعود من العمل ليجد انها اضاعت الاطفال |
| -Bir sonraki 10 saniye içinde kim gülümseyecek bakalım. | Open Subtitles | حسناً في العشر ثواني المقبلة، لنرى من سيبتسم أولاً |
| Belki gülümseyecek çağrılmış olduğu için | Open Subtitles | ربما هو سيبتسم إذا أعتقد بأنه مسموح له |
| Bundan sonra hep gülümseyecek. | Open Subtitles | سترتسم على وجهه ابتسامة من الآن فصاعداً |
| Bundan sonra hep gülümseyecek. | Open Subtitles | سترتسم على وجهه ابتسامة من الآن فصاعداً |