Seni seviyorum, sadece yakut ya da gül gibi olduğun için değil.. | Open Subtitles | انا لاأحبك لو أن أنتي كنتي مثل وردة مملحة أو حجر |
İnanıyorum ki güzel dulumuz Sibley zaman tanırsam bana kendisini bir gül gibi açacaktır. | Open Subtitles | على الرغم من أنني أعتقد أرملة جميلة سيبلي، وقت معين، وسوف تفتح نفسها عن طيب خاطر بالنسبة لي، مثل وردة. |
Aşkımız bir kırmızı gül gibi. | Open Subtitles | حبنا مثل وردة حمراء داكنة |
Hiçbir şey gül gibi "benim olmalısın" diyemez. | Open Subtitles | لا شيء يقول، "كوني لي" مثل الورود الأحمر |
- Söyle hadi! - gül gibi kokar! | Open Subtitles | قوليها ان رائحتها مثل الورود - |
Sanki, aşkım bir gül gibi. | Open Subtitles | مثل: "حبي يشبه الوردة" |
Kırmızı, aynı bir gül gibi, her yanını sarıyor, sadece vücut kesildiğinde bölünerek parçalara ayrılmıyor mu? | Open Subtitles | كالوردة التي تزين كل ما يحيط بها لكن عندما يتمزق جسمك إلى اشلاء ؟ |
Sen de gül gibi kokmuyorsun. | Open Subtitles | -رائحتكِ ليست رائحة ورد |
Aşkımız bir kırmızı gül gibi. | Open Subtitles | حبّنا مثل وردة حمراء حمراء. |
Zehrin içine batırılmış bir gül gibi. | Open Subtitles | انها مثل وردة مغموسة في سم. |
Bir kız gördüm ve onu tıpkı bir gül gibi gördüm. | Open Subtitles | "... رأيت فتاة و شعرت" "مثل وردة جميلة" |
Mayıs ayındaki bir gül gibi, | Open Subtitles | مثل وردة مايو |
Endişelenme, gül gibi kokuyorsun. | Open Subtitles | لا تقلقي، رائحتك مثل الورود |
Aşk bir gül gibi. | Open Subtitles | الحب... يشبه الوردة حقا |
'gül gibi' açmak sağladığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | -شكراً لك لأنك جعلتني " لأتفتح " كالوردة |
Aşkım kırmızı bir gül gibi. | Open Subtitles | "حبيبي كالوردة , كالوردة الحمراء" |
Sen de gül gibi kokmuyorsun. | Open Subtitles | -رائحتكِ ليست رائحة ورد |