Sen beni çok güldürüyorsun, hadi içeri gel. | Open Subtitles | تجعلينني أضحك في بعض الأحيان ,تعالي ,تعالي ,إلى الداخل |
Yani, evet, beni güldürüyorsun, ancak bu yeterli değil. | Open Subtitles | لذلك ، نعم ، كنت أضحك ، ولكن هذا لا يكفي. |
Yani, evet, beni güldürüyorsun, ancak bu yeterli değil. | Open Subtitles | لذلك ، نعم ، كنت أضحك ، ولكن هذا لا يكفي. |
- Bazen beni güldürüyorsun. | Open Subtitles | ـ تضحكني بشدة في بعض الأحيان ـ ألا أعلم ذلك؟ |
Bak sen çok tatlısın, çok zekisin ve beni bilerek güldürüyorsun ve, hey, pantolon bedenimiz aynı. | Open Subtitles | أنظر، أنت لطيف و ذكي و تضحكني متعمداً ذلك و مقاسات بناطيلنا واحدة |
Beni güldürüyorsun Harbiyeli Kelly. Silahlar yukarı! Silahlar tersten yukarı! | Open Subtitles | لقد جعلتين اضحك يا مجنده كيللى استرحوا |
Tanıştığımız günden beri seni düşünüyorum ve sen beni güldürüyorsun, kendimi iyi hissettiriyorsun. | Open Subtitles | و لقد جعلتيني أضحك و لقد جعلتيني أشعر بشعور جيد |
Beni çok güldürüyorsun seni çok özledim. | Open Subtitles | يا عزيزي، إنّك تجعلني أضحك. أنني أفتقدك كثيراً. |
Beni güldürüyorsun. Benim daha iyi bir bilim insanı olmamı sağlıyorsun. Beni delirtiyorsun. | Open Subtitles | جعلتني أضحك, جعلتني عالم أفضل وقدتني للجنون |
Beni güldürüyorsun. Etrafta bebek gibi emeklediğinde olduğu gibi. | Open Subtitles | أنت تجعلني أضحك كما تفعل تماماً عندما تزحف كالأطفال |
Beni güldürüyorsun Tom. | Open Subtitles | سأبدأ بتناول الطعام في المطاعم العامة " أنت تجعلني أضحك " تومي |
Bana değer veriyorsun, beni seviyorsun, beni güldürüyorsun. | Open Subtitles | أنت تهتم لأمري, و تحبني و تجعلني أضحك |
Nereye gidiyoruz anlamıyorum, arabamı düzeltiyorsun... - ...beni güldürüyorsun, sonrasında ise... - Hayır. | Open Subtitles | لقد سحبتني من العدم ، وشغلت سيارتي ...و جعلتني أضحك و الشيء المقبل الذي أدري به |
Beni güldürüyorsun ben hastayken benimle ilgileniyorsun. | Open Subtitles | تجعلينني أضحك. وتهتمين بي عندما أمرض. |
Seni seviyorum çünkü şapşalsın ve beni çok güldürüyorsun. | Open Subtitles | .. أحبك لأنك لأنك مٌضحك و تجعلني أضحك |
Evet! Beni güldürüyorsun. Sana bakmak yetiyor. | Open Subtitles | أجل , تجعليني أضحك بمجرد النظر إليكِ |
Beni güldürüyorsun, Homer. | Open Subtitles | أنت تضحكني ياهومر |
Cal, beni her zaman güldürüyorsun. Bunu sana hiç söylemis miydim? | Open Subtitles | دائماً مّا كنت تضحكني يا (كال)، هل أخبرتكَ بذلك قبلاً؟ |
Sadece beni güldürüyorsun. Suratını görmen gerek! | Open Subtitles | انت فقط تجعلني اضحك انظر الى وجهك |
Beni güldürüyorsun. | Open Subtitles | أنت تضحكنى |
Beni güldürüyorsun. Bu esniyor. Senin için. | Open Subtitles | لقد أضحكتني إنها تتمدّد، إنها من أجلكَ |
Tatlısın, anlayışlısın ve beni güldürüyorsun. | Open Subtitles | انت لطيف ومراع للمشاعر وتضحكني |
Genç değilsin, çıtır değilsin ve insanları güldürüyorsun. | Open Subtitles | لم تعد شاباً ولست بالأمر جديد... وتحمل الناس على الضحك. |
Beni güldürüyorsun. | Open Subtitles | أضحكتيني |