Bir şey olursa arkama yaslanıp gülerdim. Ama o güne kadar burası Vahşi Batı. | Open Subtitles | سأنام على ظهري و أضحك و لكن حتى ذلك اليوم، إنه الغرب المتوحش |
Çok komik, Diana, gülerdim ama saat geç... | Open Subtitles | مرح جدا ، دايانا أود أن أضحك ، و لكن الوقت متأخر |
Bir yıl önce bir tiyatro oyununa katılacağımı söyleseydin sanırım sana gülerdim. | Open Subtitles | لو كنتي اخبرتيني منذ سنة أني سأنضم لمسرحية المدرسة كنت سأضحك عليكي |
Tekrar söyle derdim? Sonra gülerdim ve hadi ordan derdim dedim. | Open Subtitles | سأقول كرر كلامك ثم سأضحك لأني قلت كلمة كرر |
Eğer koç olmasaydım,spastikliklerine kıçımla gülerdim.. | Open Subtitles | ولو كنت لسـت مدربهم لكنت ضحكت عليهم لأنهم مميزين |
Buna gülerdim ama yoldan çıkmaktan korkuyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن اضحك و لكن انا أخاف ان أخرج عن طريق السيارات |
Mizah anlayışı arama bende. Olsaydı gülerdim bu lafına. | Open Subtitles | ليس لدى حس للدعابة وإن كنت , لضحكت |
Teninde terimle seni kocana gönderdiğimi düşününce gülerdim. | Open Subtitles | كنتُ أضحك في كل مرة عندما أفكر عندما أجعلكِ تعودين بعرقي على جلدك |
Eğer o zaman bana eve dönüşümden bir kaç ay sonra durumun oradakinden daha çok zor olacağını söyleseydiniz, size gülerdim. | Open Subtitles | لو أخبرتني بان الأشهر التي سأمضيها في البيت أهون من الأشهر الأخيرة التي أمضيتها هناك فسوف أضحك في وجهك |
İşe giderken hep kaldırımda, topallayan sakat çocukları görüyordum ve her seferinde gülerdim, sonra bir gün "Bundan çok iyi kitap olur!" diye düşündüm. | Open Subtitles | تعلم انني أرى هؤلاء الأطفال المشلولين يعرجون في طريق المشاة وانا في طريقي للعمل وانا فقط أضحك واضحك |
Şakalarına ve saçma kelime oyunlarına hep gülerdim. | Open Subtitles | كنت أضحك دائمًا لنكاته وحكاياته السخيفة. |
Yüzüne karşı gülerdim ama sesimi koruyorum. Aman Tanrım! | Open Subtitles | أريد أن أضحك في وجههك لكنني أوفر صوتي |
Her seferinde bunun olacağını biliyordunuz ama ne zaman olsa güler, güler ve gülerdim. | Open Subtitles | ونعلم بذلك ...وعلى الرغم, كلما تحدث .... كنت أضحك وأضحك وأضحك |
Okulda olsaydım bu teorilere gülerdim, ama şimdi onların en az senin ve benim kadar gerçek olduklarını biliyorum. | Open Subtitles | لو كان هذا بعد تخرجي من الجامعة.. كنت سأضحك كثيرا أما الآن أعرف أنهم حقيقة مثلي و مثلك |
Evet gülerdim. Sonra nasıl bu kadar aptal olabildiğini sorardım! | Open Subtitles | كنت سأضحك قبل أن أسأله كيف يمكن أن يكون بهذا الغباء؟ |
Ben de gülerdim ama suratımın bazı kesimleri oynamıyor. | Open Subtitles | أعلم, كنت سأضحك أيضاً, لولا أنه يجب علي ألا أحرك وجهي |
Ve sen bana tiyatro oyunundan çıktıktan sonra bu kadar yıkılacağını söyleseydin daha fena gülerdim. | Open Subtitles | ولو كنتي اخبرتيني أني سأكون مُحبطاً بعد انسحابي وخروجي من المسرحية كنت سأضحك اكثر |
Eğer 1960 yılında bana bugünkü işimi yapacağımı çocuklarım olacağını söyleseydin gözümden yaş gelene kadar gülerdim. | Open Subtitles | الطفل الذي لدي، لكنت ضحكت حتى البكاء. كان سيبدو أكثر من مستحيل. |
Bir zamanlar bana kurtadamların gerçek olduğunu söylediğinde gülerdim. | Open Subtitles | كان هناك وقت لو اخبرتني ان للمستذئبين وجود لكنت ضحكت |
Gergin olsam şimdi garip bir şekilde gülerdim. | Open Subtitles | لو كان هناك توتر من ناحيتي لكنت اضحك بشكل غريب الان |
Ona çok gülerdim. | Open Subtitles | اعتاد ان يجعلني اضحك بشدة |
Buna gülerdim. Yani durum bu kadar feci olmasaydı, gülerdim. | Open Subtitles | اود الضحك , لو لم اكن بحاله فظيعه لضحكت |