gümüşlerin olduğu kutu yanlış çekmeceye konmuş olmalı. - Oraya nasıl konur! | Open Subtitles | لقد دخلت فى الدُرج الخاطىء فى مخزن الفضة |
gümüşlerin, düşündüğü yerde olmadığını Joy'a söyleme yüzsüzlüğünü gösteremedim. | Open Subtitles | لم يكن لدي الشجاعة لأن أخبر جوي بأن الفضة التي تعرف مكانها ليست في المكان التي تظن بأنه هناك |
O gümüşlerin mutfakta olmadığını benim kadar iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمي كما أعلم أن الفضة ليست في المطبخ. |
Önce resmi kıyafetlerle başlayacağız, ...onlar bittiğinde de, bütün gümüşlerin temizlenmek için aşağı indirilmesini istiyorum. | Open Subtitles | الآن، سنبدأ بالملابس الإحتفالية و عندما ننتهي، أريد أن تحضروا كل الفضة من أجل التنظيف |
Şimdi, biri evdeki gümüşlerin yarısının kaybolduğunu fark etmeden bana söz verdiğin şeyi ver. | Open Subtitles | الآن، قبل أن يلاحظ أحدهم أن نصف الفضة فُقِد، اعطني ما وعدتني به. |
Tekneden indirilen gümüşlerin saklandığı depodan. | Open Subtitles | في المُستودع حيث يتم تخزين الفضة من السفينة. |
Bizim ve gümüşlerin arasında bir dağ var. | Open Subtitles | الآن هناك جبل بيننا وبين الفضة |
Aynen öyle, altınların ve gümüşlerin. | Open Subtitles | هذا صحيح , لديك من الذهب وبك الفضة. |
Patrona gümüşlerin geldiğini söyle. | Open Subtitles | أخبر الرئيس بان الفضة هنا |