Şükran Günü'ne denk gelen hafta sonu boyunca Mike'la Susie bizde kalsa ya. | Open Subtitles | ماذا لو مايك وسوزي بقي معنا لعيد الشكر عطلة نهاية الأسبوع كله؟ |
Bu sene Şükran Günü'ne bir kaç kişiyi çağırmanın iyi fikir olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدت بأنه ستكون فكرة جيدة لدعوة بعض الناس لعيد الشكر لهذه السنة |
Keşke senin hayal kırıklığına uğradığın ve bana kızdığın Anneler Günü'ne dönebilsek. | Open Subtitles | أود أن نعود لعيد الأم القديم حيث نخيب أملك وتغضبين منا |
Şükran Günü'ne kadar eve döner miyim? | Open Subtitles | هل تعتقدي ان بامكاني الذهاب للبيت في عيد الشكر؟ |
Louie, eğer bütün ailem oradayken Şükran Günü'ne annemlere gidersek ve çocukluk odamda beraber yatarsak, iş biter. | Open Subtitles | إذا ذهبنا لبيت أمي في عيد الشكر مع عائلتي ونمنا مع بعضنا في سرير طفولتي |
Çoğu lise Şükran Günü'ne maç futbol maçı koyar. | Open Subtitles | معظم المدارس الثانوية تقيم مباريات الكرة في عيد الشكر. |
Umarım Şükran Günü'ne kadar alacağız. | Open Subtitles | و نتمنى أن تخصص بالذات لعيد الشكر |
Öyleyse, sanırım Şükran Günü'ne gelemeyeceğim. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّني لَنْ أَجيءَ لعيد الشكر |
Şükran Günü'ne hazırlanıyorsunuz galiba efendim. | Open Subtitles | يبدو أنك تستعدين لعيد الشكر سيدتي |
Şükran Günü'ne davet edilmeyi beklemiyorum. | Open Subtitles | إنه ليس بمثابة دعوة لعيد الشكر |
Bu da bizi 2009 Şükran Günü'ne geri getiriyor. | Open Subtitles | وهذا يعيدنا لعيد الشكر لسنة 2009 |
Şükran Günü'ne hazırlanmak ağır bir yüktü. | Open Subtitles | التحضير لعيد الشكر كان عبئاً ثقيلاً |
Bugün maçı olan takımlar, Şükran Günü'ne gelen misafir gibiler. | Open Subtitles | الذين يأتون لعيد الشكر |
Şükran Günü'ne sarhoş gelen ve... ..tüm gün maç izleyen amcanmış gibi davran. | Open Subtitles | تظاهري أن عمه ظهر مخموراً في عيد الشكر يجلس يشاهد مباراة الظهيرة |
Şunu söylemem gerek annenin beni Şükran Günü'ne davet etmesi gerçekten çok güzel. | Open Subtitles | تعرف، يجب أن أقول أنه لطيف جدا من أمك أن تدعوني في عيد الشكر |
Axl'ın hiçbirimizin sevmediği bir sevgilisi var, işler karıştı, Şükran Günü'ne gelmedi annem yıkıldı ve Axl'la konuşmalı mıyım konuşmamalı mıyım bilmiyorum. | Open Subtitles | ارتبط أكسل بحبيبة لا يحبها أحد وقد فسد كل شيء ولم يأتِ للبيت في عيد الشكر وأمي منهارة |
Evet, duygularını incitecek şeyler söylemiş olabilirim ama telefon bile etmeden Şükran Günü'ne gelmemek mi? | Open Subtitles | حقًا، قيلت الكثير من الأمور وربما تأذت مشاعرنا لكن ألا تحضر في عيد الشكر |
Şükran Günü'ne gelmeyen o. | Open Subtitles | هو من لم يأتِ في عيد الشكر |